Mesajı Okuyun
Old 28-02-2012, 01:41   #6
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sayın Selim BALKU. Mümkün olduğu an kavramı çok tartışmalı bir kavramdır ve uygulamada çok sorun çıkaracaktır. Bu an hangi andır. Davalının elindeki belgeleri mahkemeye sunulduğu anmı, bilirkişi raporunun geldiği anmı, diyelimki bu anda (davacı olarak) davanızın talep kısmını arttırdınız. Davalı da bilirkişi raporuna itiraz etti ve mahkeme bu itirazı kabul edip dosyayı yeni bir bilirkişiye gönderdi.Sonradan gelen rapor, ilk rapordan az yada fazla geldi.O zaman ne olacaktır. Yada yerel mahkeme davayı kabul etti, ancak Yargıtay bozdu, bozmadan sonra ne olacaktır.
Keza, dava dilekçesinde gösterilmesi gereken asgari değer nedir. Davacının, dava tarihi itibarıyla hesaplayabildiği en az zarar miktarı (diyelimki 10.000 TL hastane faturası olsun. Asgari değer bumu olacaktır) olacak denirse, o zaman, belirsiz alacak davasının işlevselliği ve kısmi davaya nazaran çok fazla bir avantajı kalmayacaktır. Bu değeri davacı istediği gibi belirleyebilir denirse, bu da kötüye kullanılmaya müsaittir. Kısacası, belirsiz alacak davası çoook tartışılacak bir davadır. Saygılar