Mesajı Okuyun
Old 25-02-2007, 21:50   #15
Av.Ali HALLAÇ

 
Varsayılan Hukuk Dili Konusu

Ahu Hanım 1920'li yillardan kalma kanunlarin dilini hiç ama hiç özlemiyorum! buyurmuş.

Hukuk Dili konusu ,biliyorsunuz Cumhuriyet kurulduğundan beni tartışılan bir konu.

Ben bir hukukçu olarak yaşayan (konuşulan) İstanbul Türkçesi dediğimiz Türkçe'yi savunan bir kişiydim.

Hiçbir zaman dil konusuna ideolojik ve siyasi yönden bakmadım. Ama bizim fakülte yıllarımızda (1979-1983) ne yazık ki dil konusu ideolojik bir malzeme idi.

Sağ görüşlü olanlar Osmanlıca ağırlıklı, sol görüşlü olanlar ise Öz Türkçe ağırlıklı konuşurlardı.Öz Türkçeciler ve Osmanlıcacılar hararetli tartışmalarla kendi lisan görüşlerini savunurlardı.

Ne aydınlar,ne ülke yönetimindekiler bunu bilimsel olarak tartışıp bir sonuca varmayı düşünmediler.

Sadece hukuk alanında değil,daha bir çok alanda ,çok değerli eserlerin bugünki kullandığımız dilden daha fazla Osmanlıca sözcük içeren bir dille yazıldığı bir gerçek.

Şimdi yabancı bir dil olarak gördüğümüz o dil bir zamanlar bizim geçmişimizdi.
Ulu Önder Atatürk'ün amacı, geçmişimize yabancılaşmamız değildi.

Oysa her iki görüştekiler,ipin ucunu kendilerinden yana çektiler.Birbirini hiç anlamayan kuşaklar yetişti.Geçmişte yaşadığımız toplumsal çatışmaların en önemli nedenlerinden beri belki de dil konusuydu. (Bu çatışma bence halen devam ediyor.)

O halde nerede yalnış yaptık ?

Türk Dil Kurumu,Güzel Türkçe'mizin gelişimi için çok önemli adımlar attı.
Hukuk dili konusu da buna dahildir.

Ama öyle bir kuşak yaratıldı ki, geçmişinden,geçmiş kültüründen tamamen kopuktu.

Öz Türkçe'mizi geliştirirken, Osmanlıca'yı Cumhuriyet kuşaklarına zorunlu ders olarak öğretip eski dille yazılan eserlerden yararlanmalarını sağlamak gerekiyordu.

Yunanistan ve diğer birçok Avrupa Ülkesinde latince'nin zorunlu bir ders olarak öğretildiğini duymuştum.

Ben İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğum dönemde,Fakültenin kendi basımevi ve yayımevi vardı.Basılan her türlü eser, yıllar geçse bile kitabın üzerindeki etiket fiyatından satılırdı.

Mezun olmadan Fakültenin tüm yayımlanan kitaplarını (tükenmeyenleri) etiket fiyatları üzerinden satın almıştım.1928,1932 yılları basımı bile vardı içlerinde.
1928 döneminde yazılan kitapların bugünki arı Türkçe ile yazılmış olduğunu hayretle gözlemlemiştim.Oysa 1945-1960 arasında yazılanlar daha ağdalı ve Osmanlıca sözcük ağırlıklı yazılmıştı.Yani ülke yönetimlerinin siyasi görüşlerinden etkilenmiş olmalılar.

Bizim fakülte yıllarımızda da arkadaşlarımız hocaların kitaplarından hiçbir şey anlamadıklarını söyler,şikayet ederlerdi.Kendimi övmek için söylemiyorum ama Türk ve Dünya Klasiklerini orta okul ve lise yıllarında ben o dilde okuduğum için o kitaplar bana hiç yabancı gelmemiş ,hatta arkadaşlarımın mütercimi bile olmuştum.

Bir de Vecdi Aral diye bir hocamız vardı.Hukuk Başlangıcı Kitabı vardı.Bu hocamız da, aşığı bir ÖzTürkçeci idi.Onun yazdığı kitabın içindeki sözcükler Türk Dil Kurumu tarafından türetilen veya bulunan sözcüklerdi.Bu kitabı anlamak için Türk Dil Kurumu'nun sözlüklerini satın almış ancak yine de çözememiştik.

Demek Türk Ulusu olarak her konuda aşırılığa kaçma eğilimimiz var.

Hukuk Dili konusunda şimdilik yazacaklarım bu kadar.Bu da nostalji oldu biraz zaten.Saygılar.

Av.Ali HALLAÇ

www.merthd.org.tr