Mesajı Okuyun
Old 24-09-2009, 16:00   #5
Av. Özgür Uysal

 
Varsayılan

Sayın Eyinusruk, ben ''5 sene öncesinden açılmış bir hesabın, 2 yaşındaki biri için açılmış olma ihtmali hiç yok.'' cümlenizde belirttiğiniz şekilde düşünmüyorum. Bir baba ileride doğması muhtemel çocuğu için ayrı bir hesap açıp, bu hesabı o çocuğa özgüleyebilir. Bunu ölüme bağlı bir tasarruf şeklinde yapabileceği gibi, yaşarken kendi iradesi ile kuracağı bir muhafaza ile sağlayabilir. Yani ikinci evlilikten doğacak çocuk için bu hesabı açma ihtimali var diyebilirim. Bunun ispata ciddi etki edeceğini sanmıyorum.

Olayda şunu atlamamak gerekir. Banka hesabının ilk evlilikten doğma kız çocucuğun adına olduğu belirtilmektedir. O halde banka hesabındaki para ve işleyen faizler ilk evlilikten olan kız çocuğunundur. Olaydaki uyuşmazlık A'nın velayeti altında olan çocuğu adına bir işlemde bulunmasıdır. C esasında hiç hakkı olmadığı bir parayı A yı kandırarak temin etmektedir.

Olayda ispat şöyle yapılacaktır. A önce sebepsiz zenginleşme iddiası ile birlikte bankadan C ye ödemiş olduğu miktarı belirten bir belgeyi dilekçesiyle birlikte sunacaktır. Ardından C'nin iddiası olan ''ben o hesabı ortak zannediyordum ve o yüzden bu kadar para yatırdım'' ın esası neymiş sorulacaktır. C'nin, A'dan aldığı miktarı bankaya yatırdığını dekont vs. suretiyle ispatlaması gerekecektir. Para yatırma işlemlerinde dekontrlarda yatıranın adı genelde yazılmamaktadır. İşlemi yapan parayı yatırıp dekontu alıp çıkmaktadır. Burada paranın Babanın ölümünden önce yatırılıp yatırılmadığına bakılacaktır. Para eğer babanın ölümününden sonra yatırılmışsa C haklı çıkacaktır. Zira genel hayat şartlarında kimse başkasının hesabına para yatırmaz. Aksini ispat A ya düşecektir.(mesela ''o para Babanın arkadaşı Ali tarafından kızım için yatırıldı'' gibi iddialar.)

Eğer para baba hayattayken yatırılmışsa burada durum biraz karmaşıktır. Bilnmektedirki banka hesaplarına elden para yatırıldığında yatıranın kim olduğu özellikle sorulmaz. Bu doğrultuda yazılı bir delil bulmak çok güçtür. Sadece paranın yatırıldığına dair bir dekont verilir.Eğer para C tarafından bir hesaptan bir hesaba havale edildiyse C bunu kolayca ispatlayarak sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlar. Ancak olayda C kötü olan taraftır. Parayı elden yatırdığını savunacaktır.Bu noktada kim elinde güçlü delille gelirse davayı o kazanacaktır. Bu tür uyuşmazlıklarda en çok kullanılan savlar benim gözlemlediğim kadarıyla(ki daha çok yeniyim üstadlara saygısızlık etmek istemem) ; C'nin o kadar parayı veremeyecek güçte olması, C'nin o kadar parayı nereden kazandığının sorulması, C'nin daha önce kazandığı paraları ortak hesaba yatırıp yatırmadığının sorulması gibi sorgulamalardır.