Mesajı Okuyun
Old 02-02-2013, 11:44   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SHODAN
Bu sebeple yeni yürürlüğe girecek olan [b][i]6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Davada Kanuni Temsil” başlıklı 52. maddesi aşağıdaki gibi değiştirilmelidir.

“Dava ehliyetine sahip her şahıs, adli ve idari yargıdaki her türlü davasını ancak baroya kayıtlı bir avukat aracılığı ile açabilir ve açılmış bir davayı avukat aracılığı ile takip edebilir. Avukat aracılığı ile açılmamış olan davalarda davacıya açılmış davalarda da davalıya bir avukatla kendini temsil ettirmesi için bir sonraki duruşmaya kadar süre verilir. Eğer verilen süre içinde davacı davasını takip edecek bir avukat bildirmezse dava açılmamış sayılır. ”

Öneri ile ilgili yukarıdaki eleştirilere katılıyorum. Özetle;
- Davalarda avukat gerekliliği durulması, toplumsal bilinçle ilgilidir.
- Tarafları hukukçu olan davalar için önerilen zorunluluğun gerekçesi yoktur.
- Hukukçu olmayanlar da kendi davalarını takip edebilecek kadar hukuki bilgiye ve deneyime sahip olabilir.
- Hukuki bilgisizlik nedeniyle hak kaybına uğraması olasılığı sadece o kişiyi ilgilendirir.
Vb.
Bunlar dışında önerinin eleştirilecek yönleri var:
- "Yürürlüğe girecek..." ibaresinden bu önerinin en az birbuçuk yıl öncesine ait olduğu anlaşılıyor. Zira HMK birbuçuk yıldır yürürlükte.
- HMK'daki düzenlemeye göre "sonraki duruşmaya kadar" ibaresi anlamsız kalıyor. Delillerin ve cevapların sunulması zaten duruşma öncesi yapıldığından, hukuki bilgisizlik nedeni ile bir hak kaybına uğranacaksa zaten duruşmaya dek bu gerçekleşmiş olacaktır. İdari yargıda ise çoğu durumda duruşma bile sozkonusu değil. Bu yüzden önerinin ilgili kısımları "dilekçenin reddi" yönünde değiştirilmelidir.