Mesajı Okuyun
Old 10-05-2005, 23:35   #4
Gemici

 
Varsayılan

Selamlar Sayın Akpunar,

Bankaların kredi alana ‘Kredi hayat sigortası’ yapmaları, sattıkları krediyi güvence altına alma kaygılarındandır. Kredi alana böyle bir hayat sigortası yaptıran banka, herşeyedn önce kendi parasını güvence altına alma kaygısındadır. Bu güvenceyi sağlamak içinde kredi hayat sigortasını kendisine ‘devir ve temlik’ ettirir.

Bankaların kredi verirken yaptıkları ‘kredi hayat sigortaları’ normal hayat sigortalarından farklıdır. Bu en azından Alman Bankaları için böyle. Kredi hayat sigortası yaptıran bankalar, dünya çapında faaliyet gösteren, bu arada Türkiyede’de şubeleri olan bir bankayı göz önüne alırsak, çoğu zaman bir sigorta şirketininde sahibidir ve yapılan hayat sigortası, kredi alanın değil bankanın faydasınadır.

Bahsettiğim bu bankanın kredilerinde ve hayat sigortalarında, kredi anlaşmasının banka tarafından feshedilmesi ile veya kredi alanın ölümü ile birlikte, banka hayat sigortası tazminatını almaya hak kazanır. Yapılan hayat sigortası normal bir hayat sigortası olmadığı ve sadece krediye bir teminat olduğu için, mirasçılara sigortadan bir pay düşmez.

Kredinin ödenmesi,

sigorta sözleşmesinde belirtilen sürenin dolması ve

kredi sözleşmesinin banka tarafından feshi durumlarında, sigorta sözleşmesi genel şartları gereğince, sigorta teminatı ortadan kalkar. Sigortalıya herhangi bir ödemede bulunulmaz.

Alman Sigorta Sözleşmeleri Kanununa göre, sigortalının intiharı halinde sigorta bir ödemede bulunmaz(hayat sigortası). Bu kaidenin tek istisnası, sigortalının intihar ettiği anda herhangi bir ruhi bozukluktan dolayı ne yaptığını bilebilecek durumda olmamasıdır.

Sigorta şirketleri kanunun bu maddesini biraz yumuşatmış durumda; Sigorta sözleşmesinin imzalandığı tarihten sonraki iki, bazı şirketlerde üç sene içinde vukubulan intihar olaylarında sigorta bir ödemede bulunmuyor, genel sözleşme şartları gereğince. Ruhsal bozukluklardan doğan hukuki ehliyetsizlik durumu buradada geçerli. Bu süreler geçtikten sonra sigorta sözleşme gereği olan bütün yükümlülükleri yerine getiriyor.

Alman hukukunda, mahkeme içtihatlarına dayanarak yerleşen bir kaideye göre, kredi’nin fahiş bir şekilde teminat altına alınması yasak; verilen teminatın kredi miktarına mütenasıp olması gerekir. Böyle oluncada, hayat sigortası ile teminat altına alınmış bir kredi için ikinci bir teminatın,örneğin kefaletin teminat olarak alınması, belirli şartlar altında, geçersizdir.

Olayınıza dönelim:
Sigortanın ödemede bulunup bulunmıyacağı konusu için sigorta şirketinin mukavele şartlarını elde edip incelemek ve gerekirse sigortaya karşı dava açmak gerekir. Sigorta şirketinin intihar durumunda ödemede bulunup bulunmıyacağının hangi kanuni gerekçeye dayandırıldığı ve sözleşmede bu konuda açıklık olup olmadığ önemli bence.

Sigorta ödemede bulunmazsa ve mirasçılar borcu ödemezse bankanın kefile başvurması kaçınılmazdır bence.

Saygılarımla