Mesajı Okuyun
Old 02-07-2007, 09:56   #1
muharrempece

 
Soru Dava Sonucuna BaĞlanan Kefİllİk

Merhaba arkadaşlar .
Bir haciz esnasında , kardeşinin borcundan dolayı kendi evine hacze gelinen şahıs , evin kendisine ait olduğunu (tapuyu göstererek) kardeşinin sadece 3 sene önce kısa bir dönem yanında kaldığını haczedilen eşyaların kendisine ait olduğunu (faturalarıda ibraz ediyor) beyan edip istihkak iddiasında bulunup eşyaların kaldırılmamasını istiyor . Ancak alacaklı vekili istihkak iddiasının muhafaza yapmasına engel teşkil etmediğini belirterek haczettiği malların muhafazasını istiyor. Komşularına mahcup olmamak amacıyla şahıs bir çıkış yolu arıyor. Alacaklı vekili kendisine '' istihkak davası sonucunda malların sana ait olduğu belli olacaktır. İstersen davanın kaybedilmesi durumunda borca kefil olacağını taahhüt et, bende muhafaza yapmayayım'' diye teklifte bulunuyor ve bu teklif zor durumda bulunan şahıs tarafından da kabul ediliyor.
Ne yazıkki bu şahıs istihkak davasını kaybediyor. Dava sonucunda alacaklı vekili şahsa icra emri gönderiyor...
Şimdi asıl sorun şu , 1) şahıs icra kefili olmayı aslında hiç düşünmemiş, burada muhafaza zorlamasıyla borçla alakası olmayan insanın iradesine fesat karıştırıldığı için kefillik geçersiz değilmidir ? (Bk. 483 de kefillik bir akit olarak tanımlanmış , BK ' da da İRADE FESADI'nın varlığı durumunda akdin geçersiz olacağı tanımlanmıştır
2) Davanın kaybedilmesi şartına bağlı olarak icra kefili olmayı taahhüt eden şahsın taahhüdü BK 22 bağlamında ''akit yapma vaadi '' değilmidir ? Borca kefil oluyorum demiyor, kaybedersem kefil olmayı taahhüt ediyorum diyor. Ortada kefillik değilde kefillik taahhüdü var denilemez mi ? Bu açıdan da icra emrinin geçersizliği düşünülebilir mi?
3) Davanın kaybedilmesi şartına bağlanan icra kefilliği bu açıdan sizce geçerlimidir ?
Konu hakkında ki fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim .

İyi Çalışmalar