Mesajı Okuyun
Old 06-03-2007, 16:31   #1
persona

 
Varsayılan terorle mucadele konusunda birlesik krallik ornegi


Her zaman en eski demokrasi olmakla ve en gelismis hukuk sistemine sahip olmakla , (ozellikle bireysel hak ve ozgurluklerin korunmasi anlaminda) gurur duyan ingilizler 7/7 Londra daki terror saldirisindan sonra bir anda panige kapildilar, bu seferki atak IRA teror saldirilarindan farkliydi, kendi ulkelerine kabul ettikleri yabancilarin 3. kusak temsilcileri ,degisik deri ve inanc sistemine sahip asiri dindar insanlar ozellikle dis politik gelismeler yuzunden ,kendilerini patlatarak onlarca masum insani oldurmuslerdi, bir anlamda sirtlarindan vurulmuslardi, kendi evlerine aldiklari misafirleri kendilerini vurmuslardi, isin sosyolojik yani (neden bu insanlar bu nefreti duyuyorlar) bir yana, hukuksal acidan ne yapilmaliydi, bugune kadar bireysel hak ve ozgurluklerine ve insan haklarina asiri onem veren hatta kisilik haklarini kisitlayacak dusuncesiyle nufus cuzdani kavramina bile karsi cikan bir ulus ve onun yuzyillar boyu suren gelenekle yarattigi hukuk sistemi bu yeni ve beklenmedik teror tehdidiyle nasil basa cikmaliydi.

Bu sorunun cevabini Tony Blair hemen aceleyle olusturdugu 2 kanun tasarisiyla verdi.Kendi deyimiyle oyunun kurali artik degismisti, birinci tasari polise cok genis yetkiler taniyan , terorle mucadele tasarisi oldu, bununla polis daha once sahip olmadigi yetkilerle donaniyordu, mesela supheli gordugu insanlari durdurup arama yapma yetkisi,bir digeri digeri ve daha onemlisi ates etme yetkisi, hatta mahkeme karari olmaksizin telefonlari dinleme yetkisi. Bu tasari zorluk cikmadan parlamentodan gecti ve sonuclari ozgurlukleriyle meshur ,300 den fazla dilin konusuldugu, polislerin silah tasimadigi Londra gunluk yasaminda hemen kendini gosterdi, metro da arap ve pakistan kokenli insanlar herkesin icinde aranmaya basladilar, bircok eve baskinlar duzenlendi, ve hala da devam ediyor, ates etme yetkisi nin yanlis kullanilmasi bir brezilyali masum gencin hayatina mal oldu.

Ikinci kanun tasarisinin konusu, polise teror suphelilerinin mahkeme karari olmaksizin 90 gune kadar gozaltina alabilmesine imkan taniyordu, ancak bu tasari Tony Blair in kendi partisi isci partisinde bile buyuk tepkiyle karsilandi ve yasalasmadi.

Gecen yaz , unlu fransiz anti-teror konusunda uzman hakimi Jean Louis Bruguiere Londra yi ziyaretinde , ingiliz meslektaslarina bazi ogutlerde bulundu, ozet olarak soyle dedi, siz ingilizler bu kadar ozgurlukler ve insan haklarina duskun hukuk sistemiyle terorizmle bas edemezsiniz, biz Fransa da 1980 lerde ayni sorunlarla karsilastik , ETA ve italyan teroristlerle basetmek icin, bizde baslangicta sizin gibi dusunuyorduk , ancak sonra bir karar vermemiz gerekti kisisel ozgurlukler mi? yoksa ulusal guvenlik mi? sizin boyle bir hukuk sistemiyle modern anlamda terorizmle basetmeniz olanaksiz! hele dis politikaniz da bu teroristlerin isine geliyorsa. Karsit goruste olan ve her ne sebeple olursa olsun insan haklarini cigneyen bir devletin yok etmeye calistigi teroristlerden hicbir farki olmayacagini savunan bircok ingiliz hukukcu , basta Tony Blair in karisi ki insan haklari konusunda uzman avukat, gazetelerde deklarasyon yayinladilar…

Bir anlamda birlesik krallik hala olayin sokunu yasiyor, ve polisler baskinlarini ve aramalarini surduruyor…

Son bir not , insan haklari konusunda diger butun uluslara ders vermeye calisan avrupa birligi ve uyesi hicbir devlet henuz resmi olarak amerikanin terorle mucadelede kilit unsur olarak gordugu, Guatanamo daki ussunu ve CIA in gizli ucuslarini kinamadi…

Benim bu konuda ogrenmek istedigim, siz degerli meslektaslarin terorle mucadele , insan haklarina saygi , bireysel hak ve ozgurlukler kavramlari arasinda nasil bir denge kurulmasi gerektigi konusunda ne dusundugunuz, diger ifade ile terorle mucadele olgusu, bireysel haklardan ve insan haklari gibi kavramlardan vazgecmeyi mi gerektiriyor ? Bu konuda turkiye de yasananlar neler… herkese calismalarinda basarilar.