Mesajı Okuyun
Old 18-10-2008, 20:51   #2
Nur Deniz

 
Varsayılan Şafak Sökerken

En son güneşin doğuşunu ne zaman seyretmişti acaba ?Bir yıl, iki yıl, yıllar oldu dedi kendi kendine çok uzun yıllar..

Bu gece de uyumamıştı. Sıkıntılıydı. Ne zaman bitecek ve ben hayatımın ipini artık kendim çekeceğim dedi? Ne yapması gerekiyorsa yapmıştı, pes etmemişti..Yorulmuştu artık. Bıkmıştı güçlü olmaktan..Teselliye ihtiyacı varken, gerçekten içini döküp bağırarak ağlamaya ihtiyacı varken nasıl oluyorda gülüp yine insanlara koşabiliyordu?

Kendisi de bilmiyordu..

Yeniden kahve fincanını doldurdu..Kaçıncı oldu bu gece dedi ?Bilmiyordu onuda. Sessiz bir geceydi .Çıt yok..Kendi sesim bile yok dedi..Evlere baktı herkes uyuyordu . Saate baktı 03:45..

Kahve de bitmek üzere .Yenisi almak gerekli diye düşündü. Elindeki kumandayla şöyle bir dolaştı.Of ya ne bu kadınların hali.Cahilim diyorlar hala. Bu devirde cahilim demekte ne her yerde bilgi var. Sonra vazgeçti yoksa dedi nasıl avuturlar kendilerini..Saçma sapan korku filmi vardı. Neymiş vampirlermiş..Ya dedi şimdi herkes öyle ve saklanmaya ihtiyaç da yok göz göre göre kan emiyorlar..

Kahve yine bitti ..Sigara da kalmamış..Bırakacağım şu lanet şeyi artık hele eylülün 1 i bir gelsin atıvereceğim almayacağım ağzıma..Zor olacak diye düşündü..Ama hayatta kolay olan ne vardı ki?Sessizliği dinlemenin hayalini kurmak yıllarını almıştı...Komodinin üzerinde sadece 5 er tane bastırabildiği kitaplarına baktı..Gülümsedi ..Ama zaten dördünüzü hediye edeceğim sonra çok sonra da yayınlayacağım diye düşündü.. Biraz daha büyümeliydi..

Neydi o şarkı hatırladı..

Bir ay doğar ilk akşamdan geceden
Leylim leylim geceden...
Dağlar kış imiş yolcum üşümüş
..........

Madem soysuz gönlün yoktu bende
Niye doğru yoldan şaşırdın beni

Zor olmuştu ...Ayrılık..

Bir güzeli bir çirkine vermişler.
Nidem nidem vermişler..
Baş yastığı kendisine eş değil..
Nidem nidem dağlar kış imiş, yolcum üşümüş..

Seviyordu türküleri hep de sevmişti.
Ayağa kalktı balkona doğru yürüdü .. Perdeyi araladı ve dışarı çıktı..Karanlık iyice artmıştı demekki az sonra sabah olacaktı. Her yeni gün ona bir yüktü..Derin bir nefes aldı. Temiz havadan..Az kaldı dedi az.Güneş doğuyordu artık..

Bu ne güzel kırmızı bu ne güzel bir şafaktı.. Özlemişti.Ve artık bunu ben ara sıra yapayım dedi..Gün doğsun bakalım, günler geçsin di. Hayat ona daha ne getirecekti kim bilir?Kanser olduğunu öğrendiği gün geldi aklına çok gülmüştü .. Ben hayatımdan ne mikroplar temizledim, bir kaç hücrenin lafı mı olur demişti ve başarmıştı..O kadar da kötü değildi..

Herkes uyanmaya başlamıştı.. Sokaktan yavaş yavaş insanlar geçiyordu.. Balkonun kenarındaki asmadan bir koruk üzüm tanesi aldı ve ağzına attı..Ekşi de güzel dedi..

Yatak odasına gitti..Öylece uzandı.. Uyumuştu..

Uyandı ve saate baktı saat öğleni çoktan geçmiş..Mutfaktan bir bardak su aldı. İçti. Bir bardak daha içmek istedi..Telefonu çaldı..

Of dedi bir rahat huzur yok.
Açtı;
- Nur Hanım size bir müjdem var dedi bir erkek sesi..

Gülümsedi..

Ama beklemek çok yormuştu onu.
Bir kez daha uyumalıydı güvende hissederek kendini..
Haklı mücadelesi için dik durmaktan asla vazgeçmeyeceğini kendisi de bildiği için.

Yine şafakları seyredecektii..