O zaman baştan alalım ! Yargıtay'ın gerekçesi , sizin belirttiğiniz gibi ; itirazın iptaline konu olan bir borç , menfi tespit davası ile sona erdirilemez şeklinde mi , yoksa menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir , şeklinde mi ? Şayet Yargıtay ; hukuki yarar yokluğundan dolayı bozma kararı vermişse , öncelikle ; İİK 72'ye göre ; henüz aleyhe gerçekleştirilen herhangi bir icra takibi olmadan bile menfi tespit davası açılabileceğini gözönüne almak gerekir.Ancak mezkûr hükme rağmen , menfi tespit davasının açılabilme imkânının , öğreti ve yargı kararlarında , bazı şartlara tâbi tutulmaya çalışılmakta olduğu gerçeğini de göz ardı edememekteyiz; lâkin burada konu ; takip alacaklısının elindeki dayanak belgeler ve takibe yapılan itiraz hâli ile itiraz üzere , alacaklı tarafından izlenen usûl açısından incelenmektedir.Genel olarak ; şayet alacaklının elindeki takip dayanağı belge İİK 68'de sayılan belgelerden ise ve alacaklının , borçlu tarafından gerçekleştirilen itiraz üzere ; itirazın iptali davası açacağı , kesin olarak öngörülüyorsa , ayrıca , borçlunun da ; alacaklının elindeki belgeleri , hükümden düşürecek belgesi olmadığı sabitse ; borçlunun , menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığı kabûl edilmektedir.Ancak konunun işbu teorik yönüne rağmen , sizin ; ödeme yapmış olduğunuz hususu gözönüne alındığında ; şayet ödemenin haksız olduğuna dair düşünce ve düşüncenizi destekler belge var ise ; istirdat davası açabilirsiniz ; bunun yanında , diğer takibe ilişkin ; şu an için derdestlik yok şeklindeki bakışın da hatalı olduğunu düşünmekteyim ; çünkü takibin düşmüş olması ve işlemden kaldırılması ; alacaklının ; takipten feragat ettiği anlamına gelmemektedir.İşbu sebeple ; yapacağınız şikayet üzere , incelemeye yetkili ve görevli merci ; şu an için derdestlik yok , şeklinde bir gerekçeyle , davayı reddetmez !