Mesajı Okuyun
Old 05-01-2010, 11:23   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Benim arzum vekili yetkisiz sağlamaya çalışmak değil,yarın birgün dosyamın bozulmasını engellemeye çalışmaktır.

Peki şöyle sorayım.

Bu vekil davayı kabul edebilir mi?Kabul beyanı hukuki sonuç doğurur mu?

Veya HUMK 39-40. maddeleri gereği' Davaya ehliyet,vekalet ve her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğine ilişkin ' kural sözkonusu olduğunda,bu şahıs şirketi temsile yetkili değil ise ne olacak?

Ben şahıs olarak X kişiye vekaletname verdim ancak daha sonra mahkeme kararı ile kısıtlandım.Verdiğim vekaletname kendimi temsil yetkisine sahip olmasam dahi geçerli olmaya devam mı edecek?

Keşke vekil gerçekten şirketi temsile dava tarihi itibarıyla geçerli olsada,taraflardan birinin yanlış ya da yetkisiz temsilci ile davada temsil edilmesi gibi 'Yargılamanın yenilenmesi ' sebebi gerçekleşmese!

Karar arıyorum arkadaşlar!

Sayın meslektaşım,

Ben sizin amacınızı sorgulamadım. Sadece sorunuza ilişkin görüşümü yazdım.

Bu konuda moda mod karar bulabileceğinizi pek sanmıyorum. Çünkü:

Bildiğiniz gibi, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir kuralı, dava tarihindeki " vekil azledilmediği için" ve kanunda sayılan vekaletin sona erme nedenleri (BK.396-397 md) gerçekleşmediği için hukuken geçerli olan vekaleti de kapsar. Başka bir deyişle, mahkemeler avukatın vekaletnamesin dava tarihinde geçerli bir vekalet olup olmadığına dikkat ederler. Yoksa o vekaleti veren şirket yetkilisinin görevde olup olmadığı ile ilgilenmezler. Esasen bu durum, şirket tüzel kişiliğinin, şahıslardan bağımsız ayrı bir hukuki kişilik olması temel ilkesinin doğal sonucudur. Vekaletnamelerin sona erme nedenleri kanunda (BK.396-397) belirlenmiştir. Bunun dışında bir sona erme nedeni yoktur.

Kişi vekaleti verirken yetkili ise, vekaletname geçerlidir. Şirket temsilcisinin daha sonra yetkisinin kısıtlanması geçmişe şamil etki doğurmaz. (Düşüncesindeyim)