Mesajı Okuyun
Old 12-04-2010, 09:12   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Yavuz Şahin
Cevabınız için teşekkür ederim Sayın Dikici,

"Bir sözleşmenin geçersiz olduğunu bile bile o sözleşmeyi yapan, o sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia edemez" şeklinde bir ifade var kafamda, ama nereden kaldığı konusunda bir fikrim yok. Sanırım borçlar hukuku derslerinden hatırlıyorum. Kanunda da olabilir.

Bu halde C açısından taşınmaz satış vaadi geçerli olmalıdır diye düşünüyorum.

A ve B sözleşmede kararlaştırılan ücreti (satış masraflarını) ödemek istiyor fakat C buna razı olmuyor daha fazla istiyor.

Aslında meselenin özü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olup olmaması değil. C kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle A ve B'yi aldatmıştır. Bu halde yapmam gerekenler nelerdir?

C dava takipçisi olduğu için Baro'ya şikayet etmeli miyim?

Açacağım hukuki davanın temeli (adı) olmalıdır?

Cevaplarınızı hasretle bekliyorum.

Sayın Şahin,

Bahsettiğiniz husus -tahmin ediyorum- muvazaa ile ilgilidir ve muvazaa yapan, muvazaa iddiasında bulunamaz şeklindedir.

Resmi şekil şartına uyulmadan yapılan akitlerde bir tarafça edim ifa edilmiş ise, bu durumda karşı tarafın şekil eksikliğine dayanmasını Yargıtay MK.2'ye aykırı buluyor. (Bkz. YİBK. 30.09.1988, 1987/2-1988/2) Bu kararı THS Medeni hukuk Şerhinde yer alan şu linkten okuyabilirsiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=5100

Ancak kanaatimce sizin olayınızda böyle bir durum söz konusu değil. Ama dava açıp, zorlayabilirsiniz.

Resmi şekil eksikliği bu olayda çok önemlidir ve kanaatimce asıl sorun odur. Çünkü, sözleşme geçerli olsaydı taşınmazı satış vaadi temelinde geri almanız mümkün olacaktı. Sözleşme geçersiz olduğu için taşınmazı istemeniz bence -somut olay itibariyle- mümkün değil. Sadece zararlarınızı alabilmek için neler yapılabilir, buna bakmak lazım. Bu nedenle ben size menfi zararınızı isteyebilirsiniz kanaatimi belirterek bir öneride bulundum.