Mesajı Okuyun
Old 22-06-2018, 14:04   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/5967
Karar: 2011/13235
Karar Tarihi: 28.09.2011


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞMESİ GEREĞİNCE ÖDEMESİ GEREKEN TAKSİTLERİN ZAMANINDA ÖDENMEDİĞİ - GERİ KALAN TAKSİTLERİN MUACCEL HALE GELMESİ - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Davacı, 29.04.2009 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamesinde ödenmesi gereken taksitlerin ödenmediğini ve böylece alacağın tamamını muaccel hale geldiğini bildirmiş, akabinde de alacağın tamamı yönünden takip başlatmıştır. Gönderilen ihtarname ile <birbirini izleyen en az iki taksit yönünden ödemede temerrüde düşüldüğünün ve bu iki taksidin 7 gün içinde ödenmemesi halinde alacağın tamamının muaccel hale geleceği> bildirilmelidir. Aksi halde bu ihtarname hukuki sonuç doğurmaz. Ne var ki, çoğun içinde azın da talep edilmiş sayılacağı kuralı gereğince bu davayla ödemede temerrüde düşülen taksit miktarlarının istenebileceği kabul edilmelidir. Mahkemece, bu ilkeler çerçevesinde inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.

(4077 S. K. m. 10) (2004 S. K. m. 67

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalının 25.12.2007 tarihli ihtiyaç kredisi sözleşmesi gereğince ödemesi gereken taksitleri zamanında ödemediğini, bu sebeple tarafınca ihtar çekildiğini, ihtara rağmen ödeme yapmayınca davalı hakkında icra takibi başlattığını ileri sürerek icra takibine haksız yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacı banka tarafından gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun olmadığını faiz ve BSMV.nin kendisinden talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından davalıya kullandırılan kredi sebebiyle kredinin üç taksitinin ödenmemesi nedeniyle, tüm alacağının muaccel olduğundan bahisle ihtar çekerek 7 gün içerisinde bedelin ödenmesi istenmiş, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine alacağının tahsili için icra takibi başlatmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10. maddesi tüketici kredisi hükümlerini düzenlemiş olup, davacıyla davalı arasında düzenlenmiş bulunan davaya konu sözleşmede, bu düzenleme kapsamında bir tüketici kredisi sözleşmesidir. Anılan yasa maddesinin 1. fıkrasında tüketici kredisinin tanımı yapıldıktan sonra 2. fıkrasında da <Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az 1 hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir yazılıdır. Davacı, Kanunun bu açık hükmü göz ardı ederek 29.04.2009 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamesinde ödenmesi gereken taksitlerin ödenmediğini ve böylece alacağın tamamını muaccel hale geldiğini bildirmiş, akabinde de alacağın tamamı yönünden takip başlatmıştır. Gönderilen ihtarname ile <birbirini izleyen en az iki taksit yönünden ödemede temerrüde düşüldüğünün ve bu iki taksidin 7 gün içinde <ödenmemesi halinde alacağın tamamının muaccel hale geleceği> bildirilmelidir. Aksi halde bu ihtarname hukuki sonuç doğurmaz. Ne var ki, çoğun içinde azın da talep edilmiş sayılacağı kuralı gereğince bu davayla ödemede temerrüde düşülen taksit miktarlarının istenebileceği kabul edilmelidir. Mahkemece, bu ilkeler çerçevesinde inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 28.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı