Mesajı Okuyun
Old 18-01-2016, 14:45   #2
av.kamil yıldırım

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, burada aklıma gelen ilk durum kimsenin kendi muvazaasına dayanarak sonradan hak talebinde bulunamayacağı hususudur.Yani muvazaalı işlemin tarafı, sonradan bu işlem muvazaalıydı diyerek, işlemden doğan zararın tazmini talebinde bulunmasına hukuk cevaz vermemekte.
Çok emin olmamakla beraber, yalnızca fikirlerimi paylaşmak mahiyetinde;
Yeni yasada muvazaalı işlemlerin ispatı noktasında, işlemin tarafları muvazaa olgusunu ancak yazılı delille ispat edebilir demiş ancak, 3. kişiler açısından yazılı belge ile ispat zorunluluğu getirmemiştir.Böylece işleme taraf olmayan 3. kişiler, muvazaa olgusunu her türlü delille ispat edebilirler.

Bu kapsamda, şirket devir edilmiş ise devreden ve devralana karşı 3. kişinin açacağı muvazaalı işlemin iptali davasında, devreden kişi de mahkeme huzurunda muvazaayı ikrar ettiğinde(müvekkiliniz olabilir), dinlenecek tanıklar ile birlikte sanıyorum muvazaa olgusu ispat olunur.

Ayrıca, şirketi devreden müvekkilinizin, devire ilişkin vekalet yetkilerine, Ticaret Kanunu kapsamında, mirasçılar bakımından incelenmesinde fayda var.Yukarıda anlattığım ihtimale gerek dahi kalmadan, eğer şartları haiz ise işlemin şekil şartlarına uygun olmaması nedeniyle geçersizliği dahi ileri sürülebilir.