Mesajı Okuyun
Old 13-10-2015, 08:48   #25
olgu

 
Varsayılan

YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/10289
K. 2014/14411
T. 15.12.2014
• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI ( Borçlu Taşınmazda Yarı Oranda Pay Maliki Durumunda Olup Davacı Alacaklı Tarafından Borçlunun Haczedilen Payının Doğrudan İcra Yolu İle Satışı İstenebileceği/Alacaklının Bu Parsel Yönünden Yetki Alarak Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmasında Hukuki Yararı Kalmadığı - Davanın Reddi Gerektiği )
• PAYLI MÜLKİYET ( 6537 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikle Asgari Tarımsal Arazi Büyüklüklerinin Altındaki Arazilerde de Payın Üçüncü Şahıslara Satışı ve Devri Mümkün Hale Getirildiği - Alacaklının Bu Parsel Yönünden Yetki Alarak Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmasında Hukuki Yararı Kalmadığının Gözetilmesi Gerektiği )
• BÖLÜNEMEZ BÜYÜKLÜKTEKİ TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDE BİRLİKTE MÜLKİYET BULUNMASI ( Ortaklığın Giderilmesi - 6537 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikle Asgari Tarımsal Arazi Büyüklüklerinin Altındaki Arazilerde de Payın Üçüncü Şahıslara Satışı ve Devri Mümkün Hale Getirildiği Gözetilerek Sonuca Gidilmesi Gerektiği )
• HUKUKİ YARAR ( Borçlu Taşınmazda Yarı Oranda Pay Maliki Durumunda Olup Davacı Alacaklı Tarafından Borçlunun Haczedilen Payının Doğrudan İcra Yolu İle Satışı İstenebileceğinden Alacaklının Bu Parsel Yönünden Yetki Alarak Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmasında Hukuki Yararı Kalmadığı )
2004/m.121
5403/m.8

ÖZET : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Yasada, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerinde birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. kişilere satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 6537 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale getirilmiştir. Borçlu, taşınmazda 1/2 oranında pay maliki durumunda olup, davacı alacaklı tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı istenebileceğinden, alacaklının bu parsel yönünden yetki alarak ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Dava konusu edilen taşınmaz yönünden davanın reddi gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Şükran tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı Şükran temyiz etmiştir.

5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazı Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.

Somut uyuşmazlıkta borçlu ( davalı ) Fırat dava konusu edilen taşınmazda paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş durumdadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı ( davacı ) tarafından borçlu Fırat'ın haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Bu nedenle alacaklının ( davacı ) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu parsel yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır.

Dava konusu edilen taşınmaz yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

Kabule göre de davalı Meryem'in 09.05.2013 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından bu davalının mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi ayrıca dava konusu taşınmaz kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek başka parsel numarası aldığı halde kapatılan eski parsel numarası üzerinden karar verilmesi de yerinde değildir.?

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Şükran'ın itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.