Mesajı Okuyun
Old 16-01-2009, 15:01   #7
mehmet sirn

 
Varsayılan

İhtiyati haciz kararını müteakip yapılan fiili hacizden kastedilen hususun, alacağın tahsilini sağlayacak şekilde sonuç alınması olduğunu zannetmiyorum. İhtiyadi haciz kararından sonra yapılan fiili hacizde, borçlunun işyerinde menkul bulunmaması veya işyerinin bir başka kişiye ait olması nedeniye haciz yapılmaması durumunda, bu hacizi fiili haciz olarak kabul etmemeyi pek mantıklı bulmuyorum.


Alacaklı, borçlusu hakkında bir icra ve iflas takibinde bulunmadan veya onun hakkında bir alacak davası açmadan önce, ihtiyati haciz kararı almış ve bunu uygulatmışsa kendisi (varsa vekili) haciz sırasında hazır bulunmuşsa, haciz tarhinden, haciz yokluğunda (gıyabında) yapılmışsa, haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesine başvurarak ya haciz veya iflas yolu ile takip talebinde bulunmak ya da borçluya karşı bir dava açmak zorundadır. Aksi takdirde, ihtiyadi haciz hükümsüz kalır. (İİK.md.264/1)
(İcra Hukukunda Haciz-Av.Talih Uyar 2. Basım Sayfa:83-84)

Özet:Alacaklı (ya da vekiline), yokluğunda uygulanan ihtiyati hacizin mutlaka tebliği gerekeceği ve İİY.264/1'deki 7 günlik sürenin, bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı

İhtiyati haciz kararında, menkullerin de haczine karar verilmiş, banka mevduatı da menkl hükmünde bulunmuştur. Borçlunun bankalardaki mevduatına 22.05.1986 ve 23.05.1986 tarihlerinde alacaklının gıyabında haciz vazedilmiştir. İİK'nun 264. maddesi 1. fıkrasında açıklandığı gibi, haczin uygulandığının kendisine tebliğ tarihinden itibaren alacaklının 7 gün içinde takip talebinde bulunması gerekir, ıttıla kafi değildir. Kaldı ki, alacaklı 27.051986 tarihinde takibe geçmiş, ödeme emri de tanzim edimiştir. 28.05.1986 tarihinde de harç yatırılmıştır. 02.06.1986 tarihinde de ödeme emri tebliğ edilmiştir. Bu durumda İİK'nun 264 maddesindeki ihtiyati haczin hükümsüz kalmasını icap ettiren bir cihet bulunmadığı nazara alınmadan, ihtiyati hacizleri hükümsüz kılar şekilde şikayetin kabul olunması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden merci kararının İİK. 366 e HUMK'nun 428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA 05.02.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (12.HD 5.2.1988 T. E:1987/3268, K:1003)
(İcra Hukukunda Haciz-Av.Talih Uyar 2. Basım Sayfa:97)

Borçlu hakında alınan ihtiyati haciz kararı , Adana 3. İcra Müdürlüğünce 982/3345 itiyati haciz sayılı takip dosyası ile 25.08.1982 tarihinde alacaklı vekili de hazırolduğu halde infaz edilmiş olup, bu işlemi müteakip alacaklı tarafından 7 günlük yasal süre içinde cra takibine geçilmemiştir.
İİK'nun 264/1 maddesi uyarınca, dava açılmaan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptıröış olan alacaklı haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmış ise haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre, alacaklı b u müddeti geçirirse htiyati haciz hükümsüz kalır.
Alacaklının borçlu hakkında aldığı ve infaz ettirdiği ihtiyati haciz anılan maddeye göre hükümsüz kaldığı halde ; mercii hakimliğince bu husus nazara alınmaksızın konusu bulunmayan davanın esasına girilerek hüküm tesisi, usul ve kanuna uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmektedir.
...
(15.HD. 19.1.1984 T. E:1983/3634, K:85)

(İcra Hukukunda Haciz-Av.Talih Uyar 2. Basım Sayfa:105-106)