Mesajı Okuyun
Old 21-02-2008, 13:42   #8
İsmail Doğan TUNÇBİLEK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/20545
Karar: 2004/26238
Karar Tarihi: 06.12.2004

ÖZET : Somut olayda davacının yönetim kurulu üyesi ve üst düzey yöneticiliği yapması, iş güvencesi kapsamına girmesine engel teşkil etmez. Zira davacı finans koordinatörü olarak işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili konumunda değildir. Davacının şirketi diğer bir üye ile birlikte hukuki işlemlerde temsil etmesi sonuca etkili olamaz. Mahkemece yazılı şekilde davanın reddi hatalı bulunmuştur.
Dosyadaki delillere göre, iş sözleşmesinin davacının davranışlarından kaynaklanan nedenlerle feshedilmesine rağmen, savunmasının alınmadığı, feshin geçerli nedenlere dayanmadığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunun da düzenlenen ve feshin geçersizliğinin sonucuna bağlanan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağı, davacının başvurusu ve davalının işe başlatmaması halinde uygulanması gereken tespit niteliğinde hükümler olduğundan, miktar belirtilmeksizin karar altına alınmalıdır. Ayrıca işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti talep olmasa da resen dikkate alınmalıdır. Keza tespit niteliğindeki bu hüküm nedeni ile karar harcı ve vekalet ücretinin maktu olarak takdiri gerekir.


(4857 S. K. m. 18, 20, 21)

Dava: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: İş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmediğini iddia eden davacı feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren, davacının şirkette üst düzey yöneticisi olarak işveren konumunda olduğunu, iş güvencesi kapsamında olmadığını, ayrıca feshin davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedenlerle yapıldığını savunmuştur.

Mahkemece "Davacının şirket ortaklığı yönetim kurulu üyeliği ve üst düzey yöneticiliği yaptığı anlaşılmış olmakla 4857 iş yasasının 18. maddesinin son fıkrası uyarınca iddialarının sübut bulmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun 18/son maddesi uyarınca, "işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri" iş güvencesi kapsamından yararlanamazlar. Somut olarak düşünülürse işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilinin genel müdür; yardımcılarınınsa genel müdür yardımcıları olduğu söylenebilir. O halde personel müdürü, finans koordinatörü gibi kimseler bu kapsamda değerlendirilemez. Somut olayda davacının yönetim kurulu üyesi ve üst düzey yöneticiliği yapması, iş güvencesi kapsamına girmesine engel teşkil etmez. Zira davacı finans koordinatörü olarak işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili konumunda değildir. Davacının şirketi diğer bir üye ile birlikte hukuki işlemlerde temsil etmesi sonuca etkili olamaz. Mahkemece yazılı şekilde davanın reddi hatalı bulunmuştur. Dosyadaki delillere göre, iş sözleşmesinin davacının davranışlarından kaynaklanan nedenlerle feshedilmesine rağmen, savunmasının alınmadığı, feshin geçerli nedenlere dayanmadığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunun da düzenlenen ve feshin geçersizliğinin sonucuna bağlanan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağı, davacının başvurusu ve davalının işe başlatmaması halinde uygulanması gereken tespit niteliğinde hükümler olduğundan, miktar belirtilmeksizin karar altına alınmalıdır. Ayrıca işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti talep olmasa da resen dikkate alınmalıdır. Keza tespit niteliğindeki bu hüküm nedeni ile karar harcı ve vekalet ücretinin maktu olarak takdiri gerekir.

4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;

1- Ankara 9. İş Mahkemesinin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,

3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,

5- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

6- Davacının yapmış olduğu 35.200.000 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 350.000.000.-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

8- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,Kesin olarak 6.12.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************