Mesajı Okuyun
Old 04-07-2012, 16:45   #7
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_yaseminceylan
Eğer soru Sn. kapgan'ın yorumladığı gibiyse:

Muvafakat; onay, kabul anlamına gelmektedir. Muvafakatin geri alınması Borçlar Hukukuna göre kabulden dönme olarak değerlendirilmelidir kanaatindeyim.

- Kabul haberi karşı tarafa varmadan önce, kabulden dönme haberi varmışsa kabul hüküm ifade etmeyecektir ve kabulden dönme geçerli sayılacaktır.

- Kabul haberi ile kabulden dönme haberi karşı tarafa aynı anda varmışsa, kanunda dönme haberinin geçerli sayılacağı hükme bağlanmıştır.

- Kabul iradesinin karşı tarafa ulaştığı; ancak kişinin bu iradeyi henüz öğrenmediği zaman,kabulden dönme iradesi sonradan ulaşmış ve karşı tarafça daha önceden öğrenilmişse kabulden dönme iradesine üstünlük tanınmıştır.

Emekli maaşına haciz sırasında muvafakat edilmişse, Yargıtay onayın haciz baskısı altında verildiğini kabul ediyor. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, borçlu bu muvafakati dosyaya bildirmişse, bu bildirim alacaklıya ulaşmadan geri alınabilir. Aksi halde, kabulden dönme hükümlerine göre geri alınamayacağı kanaatindeyim.

Konuyu Borçlar Hukuku ile çözümler isek İrade Bozukluğu hallerine dayanılarak da kabul beyanının ulaşıp ulaşmadığından bağımsız olarak, kesinti yapılsa bile verilen muvafakat geri alınabilir.

Örneğin, "Avukat beni kandırdı. Sen buna imza atmasan da zaten kesinti yapılacak,"

veya haciz sırasında alınan muvafakat için " ben haczedilen malları yediemin olarak aldığımı zannederek imzaladım. yoksa aslında benim böyle bir iradem yoktu" dediğinde,

ve tanıkla da ispat ettiğinde,

Hile veya hataya dayanarak verilen "muvafakat" dan döndüğünü, yapılan kesintinin iadesini de isteyebilir.

mi acaba?