Mesajı Okuyun
Old 03-08-2018, 21:32   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. FatmaK.
Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş
İİK.nun 91/1 maddesine göre, taşınmazın haczi ile borçlunun tasarruf hakkı TMk. 1010 m.anlamında sınırlanır. Borçlu taşınmazı 3.kşiye devredemez,başkaca tasarruf işleminde bulunamaz.Tasarruf işleminin yaptırımı mutlak hükümsüzlük olmamakla beraber Yapılan devir işlemi alacaklının doğmuş olan haklarını ortadan kaldırmaz devir alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda geçersizdir .Haciz şerhi sonradan hak kazananlara karşı da ileriye sürülebilir.( Ejder Yılmaz,İİK Şerhi,2016 ,sh:529 ve dev.)Dolayısı ile , devir işlemi ile alacaklının devirden önce İcra Hakimliğinden aldığı yetki belgesini etkilemez. Alınan yetki belgesi ile doğan haklarını ortadan kaldırmaz.Alacaklının yeni bir yetki belgesi almasına gerek olmadan mevcut belge ile ortaklığın giderilmesi davası açabileceğini söyleyebiliriz.
Merhaba, Benzer bir durumla bizde karşı karşıyayız. Kısaca özetleyecek olursam; Dosya borçlusunun miras hissesi haczedilmiş. Taşınmazın borçlunun hissesine düşecek kısmı haczedildikten sonra satış talebinde bulunuluyor İİK m.121 ' e göre ortaklığın giderilmesi davası açılması için yetki veriliyor ancak dava açılmadan tüm hissedarlar elbirliği mülkiyetine paylı mülkiyete çevirip hemen akabinde 3. bir kişiye devrediyorlar. Şu anda taşınmazın tamamı 3. kişiye ait ve 1/5' i hacizli. İcra müdürlüğü taşınmazın tamamını satmak istemiyor sadece borçlunun hissesi olan 1/5 payı satılabilir diyor ancak tam hisseli olarak gözüktüğü için tescil aşamasında sıkıntı çıkar deniyor. Mahkemeye soruldu mahkeme hatalı olarak ortaklığın giderilmesi davası açılması için yetki verildi. Şu durumda ne yapabiliriz yardımcı olabilir misiniz?
1.) Öncelikle cevabımı tekrarlayabilirim. Gerçekten İİK.nun 91/1 maddesine göre, taşınmazın haczi ile borçlunun tasarruf hakkı TMK. 1010 m. anlamında sınırlanır. Borçlu taşınmazı 3.kşiye devredemez ,başkaca tasarruf işleminde bulunamaz. Yapılan devir işlemi alacaklının doğmuş olan haklarını ortadan kaldırmaz devir alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda geçersizdir . Haciz şerhi sonradan hak kazananlara karşı da ileriye sürülebilir.Dolayısı ile , tapu ortaklarının taşınmazı paylı mülkiyete çevirdikten sonra borçluya ait 1/5 payı da kapsayacak şekilde parselin tamamını bir başkasına satmaları alacaklının devirden önce doğan haklarını ortadan kaldırmaz. İcra dairesi de 1/5 payın icraen satışını yapabileceğini kabul ettiğine göre , taşınmazın tam hisseli olmasının sonradan tapu yönünden bir sorun çıkarmayacağı kanısındayım.

2.) Düşünülen sorun İmar Kanunu madde 18/son’daki hisseli yerlerdeki satış yasağı ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazı Kullanımı Kanunu ile ilgili ise;

a.) 5403 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından bu değişiklikle asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.

b.) Diğer yandan İmar K.m.18/sondaki hisseli taşınmazlardaki devir yasağının ise cebri icralarda uygulanmayacağı maddede açıkça yazılmıştır.