Mesajı Okuyun
Old 19-10-2012, 13:12   #5
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Pandekt
Evet iş mahkemelerinde cevap dilekçesi yasa gereği tebliğ edilmiyor cevaba cevap dilekçesi de verilemiyor. Peki bu savunma hakkına aykırılık teşkil etmiyor mu? Ben dava dilekçesini davalının cevap olarak yazabileceği her türlü bilgiyi düşünüp ona göre mi yazacağım? Davalının belki de iddia etmediği hususları bu şekilde ben başlangıçta ortaya koymuş olacağım. Çoğu zaman davalının cevabına göre dosyaya celbi gereken belge veya bizim sunabileceğimiz belgeler olabiliyor bunlar nasıl çözülecek? ve neden iş yargılaması basit usulde?
ayıca bazı iş mahkemeleri hala cevap dilekçesini davacıya tebliğ edip cevaba cevap için 2 haftalık kesin süre ihtarını da yapıyor. Uygulama nasıl bu hale gelmiş olabilir ki?

Basit Yargılama Usulü'ne ilişkin bu kural, sizin ileride vereceğiniz beyan dilekçelerine engel teşkil etmiyor. Dolayısıyla dava dilekçenize karşı verilen cevap sonrasında, yeni bir dilekçe vermeye de engel yok, siz yine cevaba karşı beyanlarınızı sunabilirsiniz. Davalı yan savunmalarında dava konusu ile ilişkili olmak üzere bambaşka hususlardan bahsediyorsa buna ilişkin yeni delil de sunabileceğinizi düşünüyorum. Ancak bu şekilde sunulacak bir delil, sizin baştan sunmanız gereken ve sunmadığınız bir delil ise orada sorun doğabilir.

Çünkü artık HMK uyarınca, davanıza ilişkin delillerinizin hepsini baştan beyan ve ibraz etmek zorundasınız. Dolayısıyla dava ile ilgili sonradan bir delil ortaya çıkmadıkça siz bunu başta elinizde olduğu halde ortaya koymamış iseniz o zaman sizin eksikliğiniz söz konusu olur. Ayrıca İş Mahkemelerinde bazı davalar yönünden re'sen araştırma kuralı da işlediğinden hakim kendisi dahi sonradan bir delilin celbini isteyebilir. (örneğin hizmet tespiti davalarında talep olmasa dahi konunun, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile komşu işyeri kayıtlarına göre tanık dinlenebilmesi gibi...)

Ek olarak, bir dilekçe size tebliğ edilmemiş ise zaten bu dilekçeden sizin kendiliğinizden haberdar olmanız beklenemez. En azından dilekçelerin kalemden takibi gibi bir yasal zorunluluk yok.(her gün gidip her dosyamızda dilekçe girmiş mi diye kontrol yapacak durumumuz yok) Dolayısıyla bu tip durumlarda da her zaman tebliğ/tebellüğ tarihi önemlidir.