Mesajı Okuyun
Old 23-12-2006, 16:38   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
MADDE 106 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.
Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı taşınır hükmündedir

MADDE 110 - Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıpta bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.

SIRA CETVELİ
MADDE 140 - Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.
Alacaklılar 206 ıncı madde mucibince iflâs halinde hangi sıraya girmeleri lâzım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.
Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tarihidir

ADİ VE REHİNLİ ALACAKLARIN SIRASI
MADDE 206 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde, gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lâzım gelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifa olunduktan sonra rüçhan hakları vardır.
Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lâzım gelen tenasübe riayet edilir.
Alacakları taşınmaz rehinile temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu teminatın faiz ve eklentisine şümulü Kanunu Medeninin taşınmaz rehinine müteallik hükümlerine göre tayin olunur. (Ek cümle: 6763 - 29.6.1956) Alacakları gemi ipoteği ile temin edilmiş olan alacaklılarla gemi alacaklıları hakkında Türk Ticaret Kanununun bu cihetlere ait hususi hükümleri tatbik olunur.

(Değişik 4. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.52) Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

BİRİNCİ SIRA:
A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
C) İflasın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.

İKİNCİ SIRA:
Velayet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları;
Ancak bu alacaklar, iflas, vesayet veya velayetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.

ÜÇÜNCÜ SIRA:
Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar.

DÖRDÜNCÜ SIRA:
İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar.


SIRALAR ARASINDAKİ MÜNASEBET
MADDE 207 - Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka maliktirler.
Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sıradakiler bir şey alamazlar.


Sayın umutlaw,

Haczin 2004 yılında konulduğunu belirtmişsiniz. 106 ıncı maddeye göre haczinizin düşmemesi için 2 yıl içinde satış talebinde (Masrafları da yatırarak)bulunmalısınız. Bu anlamda sürenin sonuna yaklaşmışsınız.

Alıntı:
Eğer alacaklı bir devlet kurumu ise bu haciz şerhinde öncelik devlet kurumunun alacağına verilebilir mi ?


Sormak istediğiniz sizin haczinizden sonra; kamu alacağına ilişkin bir haciz var ise öne geçer mi?

İİK 'da 2003 yılında yapılan değişiklikten sonra özel kanununda bir imtiyaz sözkonusu ise(ancak 3 üncü sırada) bu mümkündür. Bu nedenle sözünü ettiğiniz devlet alacağının kaynağını da açıklamalısınız.Siz de bilmiyorsanız, alıntısını yaptığım maddelere göre değerlendirme yapınız. Yargıtay vergi alacağının bu manada bir imtiyazlı alacak olmadığını, 6183 sayılı yasada buna dair bir hüküm bulunmadığını belirterek talebi reddetmiştir.

Saygılarımla