Mesajı Okuyun
Old 20-06-2018, 22:30   #2
Av. Mustafa B.

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ncoban
İyi günler,
Davacı işçi 2016 yılı ocak ayında işten çıkmış olmasına rağmen dava dilekçesinde iş akdinin 2015 yılı aralık ayında sona erdiğini beyan etmiş ancak buna rağmen dava dilekçesinin ekinde 2016 yılı ocak ayına ait bordoyu sunmuştur.
Bilindiği üzere kıdem tazminatının hesabında son ücret baz alınmaktadır.Ancak;burada 2016 yılı ocak ayı ücretini baz alarak taleple bağlılık ilkesi uyarınca hesaplama 2015 yılı aralık ayına kadar mı yapılmalıdır yoksa dava dilekçesindeki beyan doğrultusunda 2015 yılı aralık ayı ücreti mi son ücret olarak baz alınmalıdır?Dava dilekçesinin ekinde 2016 yılı ocak ayı bordrosunun sunulmasından dolayı kafam karışmış durumda.Bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinir iyi çalışmalar dilerim.

İyi günler sayın meslektaşım. Daha ruhsatımı almamış bir meslektaşınız olarak görüşümü açıklama gereği duydum.

Dosyayı detaylı göremediğim için detaylı bir yorum yapamıyorum. Fakat iş akti sürelerinde, taraflar arasında çekişme olduğu durumlarda tanık beyanları önem arz ediyor.
Sanırım davaya cevap dilekçesi yazacaksınız.Dava dilekçesindeki bu çelişkili durumu dilekçenizde belirtmeniz doğru olacaktır.Zira mahkeme tanık beyanları ve özlük dosyası,ihtarname, sgk kayıtlarını dikkate alıp bir sonuca varacaktır.Davacı dava dilekçesinin sonuç kısmında süreye ilişkin bir beyanı bulunmuyorsa, maddi hata olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Buraya kadar ki yorumum davanın kısmi alacak olarak açılması durumunda geçerlidir.Eğer ki dava belirli alacak olarak açılmışsa ve hesaplama dava dilekçesindeki gibi aralık 2015 olarak yapılmışsa, ocak 2016 ücreti esas alınarak yapılan hesaplama da işçinin alacağı fazla çıkacağı için iddia ve savunmaların genişletilmesi hususuna takılacak ve ıslah gerekecektir.