Mesajı Okuyun
Old 04-07-2003, 00:17   #3
A.Turan

 
Varsayılan

Değerli arkadaşlar,
Her meslekte yalancı veya dolandırıcı bulunabilir. Kural olmadıktan sonra bu doğaldır da. İstisnalırın kaideyi bozmayacağı genel kabul görmüş bir varsayımdır. Bir avukatın yalan söylemiş olması yaklaşık 40.000.000 avukatı bağlayacağını söylemek akılla bağdaşmaz.
"Dürüst ve ahlaki değerleri olan bir avukat, bir
duruşmada suçlu müvekkilini nasıl temsil edebilir?"
Avukatlığın durumunu değerlendirmeden önce bu amerikalı yargıç-avukatın önermesini incelemekte yarar var. Avukatı temsilci kavramıyla tanımlayan bu cümlede en büyük yanlışlık bence bu "temsil" kelimesinin kullanılmasında yatmaktadır. Avukat bir temsilci değil ve fakat bir vekildir. Temsilcinin tabi olduğu hukuki ve doğal şarntlar ile vekilin ki farklıdır. İkinci olarak "suçlu" kelimesi hukukta bir terimdir. Bu kelimede yanlış ve düşünülmeden kullanılmıştır. Bilindiği gibi ilahi, tabii ve evrensel hukukta "beraati zimmet asıldır" . Suçluluğu kanıtlanana kadar kişiye masum olarak bakmak vazgeçilemez bir kuraldır. O halde bu amerikalının kurduğu cümlede bu kelime de yanlıştır. Zira daha yargılanıp mahkum olmadan sanığı suçlu olarak kabul etmektedir ki, bu hukukun temeline aykırıdır. Son olarak, amerikalının kullandığı cümlenin başında ki "dürüst ve ahlaki değerleri olan avukat" cümlesi de istisnanın başta kural haline getirilerek çarıpık bir cümle oluşturmak suretiyle yanıltıcı sonuca ulaştırma ve zihin karışıklığı ortaya çıkarma niteliğindedir. Dürüst ve ahlaki değerleri olmak "kuraldır" olmamak ise istisnadır. Yeryüzündeki yüzbinlerce avukatı istisnayla yargılamak sonucunu ortaya çıkaran bu olumsuz yaklaşım da önermenin baştan sona kadar yersiz ve yanlış olduğunu açıkça göstermektedir.
Bu veriler ışığında amerikalının anlamsız sözünü değersiz bulduğumu ve üzerinde konuşmaya bile değer olmadığını düşünüyorum. Belliki bu amerikalının zihni çok karışmış ve artık temyiz kudretinde sapma meydana gelmiştir.
Gelelim Avukatlar yalancı mı sorusuna; "Bir avukat yalan söylemiştir. Avukatlık yalancılıktır. O halde bütün avukatlar yalancıdır." böyle bir önerme son derece sığ ve yanlıştır. Bunda bütün mantıkçılar hem fikirdir. Hatta bu tür önermelerleri alaya alarak söylerler.
Avukatlık mesleği son derece kutsal ve onurlu bir meslektir. Bir avukat müvikkilinin vekaletini aldıktan itibaren işini özenle yapmakla ödevlidir. Bu yasal ve hukuksal görevidir. Vekilin görevi ve ödevi işin özenle yapılması ve en iyi biçimde yapılmasıyla sınırlıdır. Vekalet akdinde sonuç garantisi olmaz. İstisna akdinden vekalet akdi bu naktada ayrılır. Hizmet akdinde hizmet sözleşmesiyle çalışan kişi de işini özenle yapmak zorundadır. Ancak bu akitte bağımlılık unsuru öne çıkan unsurdur. Yani işverene işçi her bakımdan bağımlı olup onun emir ve talimatlarını özenle yerine getirmek yükümlülüğündedir. Vekalet akdinde işverenin emir ve talimat verme hakkı yoktur. Bağımlılık da yoktur. Zamanla sınırlılık asıl değildir. Sonuçta bir eser de meydana getirmek yükümlülüğü yoktur. Lakin alınan işi o işin gerektirdiği en iyi biçimde yapmak yükümlülüğü vardır. Bu bilgiler ışığgında avukatın vekalet görevini yerine getirişini değerlendirdiğimizde, avukat müvekkilinden alabildiği ve alması gerektiği ölçüde bilgiyi alır. Bu bilgileri hukukun içinde değerlendirmeye tabi tutar. Bu noktada müvekkili lehine yapması gereken hukuki yardımı maksimum ölçüde yapar. Avukatlar yalan söyeleyen kişiler değil müvekkillerine hukuki yardım yapan, mahkemelere yardımcı olan, adaletin gerçekleşmesine yardımcı olan kişilerdir. Avukatlık ile yahcılık kelimelirini bir arada kullanmak son derece çirkin ve isabetsizdir. Avukatlar suç işleyen kişilere de yardımla görevlidir. Avukatın görevi suç işlediği iddia edilen kişiyi beraat ettirmek değil, gerçekten suç işlediyse hak ettiği cezayı en adil ibiçimde almasına yardım eden kişidir. Suçluya ceza vermemek bizzat suçluya zulüm etmektir. Saygılarımla.