Mesajı Okuyun
Old 24-01-2007, 13:22   #3
av.adnanyilmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Deren
anayasa mahkemesi kararlarında; bir işlemin yasama veya yürütme tarafından hangi adla yapıldığına bağlı kalmayarak işlem, nitelik olarak anayasa mahkemesi tarafından denetlenmesi gereken kanun KHK içtüzük vs işlevi vs değerindeyse işlemi denetlemektedir.bunu yaparkende örneğin tüzük adı altında kanun niteliğinde bir işlemin yapılmasını ve bir usul saptırmasıyla anayasa mahkemesinin denetiminden kaçılmasını engellemeyi amaçlamaktadır.
bildiğimiz gibi anayasamız anayasa tekniğine uymayacak ayrıntılarla doludur.
sorum şu
yasama anayasa mahkemesi denetiminden kaçmak için anayasa mahkemesinin denetimine girmeyen meclis kararı gibi bir alt işlem yerine şekil olarak çok sınırlı denetlenen içerik olarak ise hiç denetlenmeyen anayasa değişikliği adı altında, aslında kanunla düzenlenecek bir konuyu düzenlerse anayasa mahkemesi aynı nedenle işlemi kanun olarak nitelendirip sonrada denetleyebilirmi
Sayın Deren öncelikle gerçekten ince ve önemli bir konuyu gündeme taşıdığınız için teşekkür ederim.
Sorunuzun cevabı hiç kuşkusuz evet olacaktır. Zira aksini düşünmek hukuk devleti mantığına sığıştırılamaz. Hukuk devleti hukuka saygılı ve kendi koyduğu hukuk normlarıyla kendini de bağlayan devlet demektir. Şimdi meclisin kendisine işevsel bağımsızlık için tanınan meclis kararıyla bir anayasa maddesini (ki bu mümkün değildir) veya kanunu değiştirdiğini varsayarsak anayasamızın 2. maddesinde ki hukuk devleti ilkesinin hiçbir anlamı kalmayacaktır. Söz konusu hüküm şekli yönden kanun sayılmasa bile maddi yönden kanun hükmündedir. Kaldıki Any. Mahkemesinin bu konudaki içtihatları mantıklı ve tutarlıdır. Ama Aym.'nin re'sen harekete geçme yetkisi olmadığından her halükarda bunun iptal davası veya itiraz davası şeklinde önüne gelmesi gerekir. Eleştrilerinizi bekliyorum. Saygılar...