Mesajı Okuyun
Old 29-12-2009, 23:04   #74
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Bekaret zarı konusunda yürütülen muhakeme kadar namus adıyla işlenen cinayetler ve şiddete karşı ne yapılacağı konusunda muhakeme yapılsaydı daha çok yol alır, daha hukuksal çerçevede tartışma olanağı bulabilirdik. Ne yazık ki gördüğüm şu oldu: Ataerkil zihniyette olan kadın ve erkekler, bekaret zarının varlığı, yokluğu, dikilmesi ile çok meşgul, oysaki kadınlar ve erkekler vücudu üzerinde o kadar çok değişiklik yapar ki yaşam boyunca. Bunların da çok çeşitli nedenleri vardır, örneğin bir kadın yağlarını aldırırken ya da yüzünü gerdirirken sebebini açıklamak zorunda mıdır, canının öyle istemesi yeterli olduğuna göre bekaret zarını da değiştimenin nedeni "canı öyle istediği içindir". Gerisi kimseyi ilgilendirmez. Daha önce de belirttiğim gibi ve Saim Beyin de çok iyi açıkladığı gibi aldatma AÇIKLAMA ile olur, yalan açıklama varsa aldatma vardır, yoksa aldatma yoktur.


Aynı soruları bir kez de sizin için sorayım:

Şimdi mesela bir bayan evlenecek, nişanlısına senin istikrar sorunun yahut sen gay misin diye sorar mız?

Sormaması ve evlilikte eşinin iki durumdan birisi olması halinde, eş aldatmamış mı olur?

Aldatma veya hile salt açıklama ile mi olur, yoksa açıklanması gereken bir konunun açıklanmaması halinde de olur mu?

Yani bekaret, kızlık karinesidir. Buna değer veren bir toplumumuz var, bekaret zarını diktirmiş kişi, bekaret zarına sahip olmasına rağmen bakire olmadığını belirtmelidir, aksi halde farklı bir izlenim oluşacaktır, bu izlenim de aldatma kapsamındadır.