11-09-2006, 09:15
|
#12
|
|
Mesajlardan anladığım kadarıyla, komisyon, bilinçli taksirle olası kastı ayırırken "İhtimal-BİLİNÇLİ TAKSİR", "Göre göre-OLASI KAST" demekte.
Bu iki muğlak kavramın arasında , ölümle neticelenen durumlarda, özellikle yasada öngörülen cezaların üst sınırları açısından ciddi oransızlık olduğunu biliyoruz.
Bilinçli taksir ve olası kastın aynı ceza yasasında , bu kadar tartışmalı ve soyut gerekçelerle birlikte bulunmasını yanlış bulmuyor musunuz?
Uygulamada Yargıtay'ın, somut , ayırıcı nitelikteki içtihatlarını oluşturmasını beklerken, birbirine benzer olaylarda birbirinden farklı nice cezaların verilmesi söz konusu olacak.
Bilinçli taksir tamam, ama olası kast kavramının bence yasadan ivedi çıkarılması gereklidir.
Saygılarımla
|