Merhabalar,
A şahsı aleyhine , çok hissedarlı bir gayrımenkul ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır. Yargılama sırasında, A şahsına tebligat yapılamamıştır.
Davacı, katıldığı duruşmalarda vermiş olduğu dilekçelerinde, önce satıştan vazgeçmiş, aynen taksim istemiş, daha sonrada duruşma arasında vermiş olduğu dilekçe ile diğer hissedarlara ulaşamadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Hakim, bu dilekçe üzerine duruşma günü karar verileceğini belirtmiş, duruşma günü de duruşmaya davacının gelmemesi üzerine eski HMK 409 dan değil,feragat nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. A şahsı da bu kararla birlikte davadan haberdar olmuştur. Bunun üzerine davacı bu kez "mazereti nedeniyle davaya geç kaldığını,davaya katılmış olsaydı davanın devamı talebinde bulunacağını,bütün adresleri temin ettiğini,önceki yazılı beyanlarının yanlış bilgilenmesi ile olduğunu , duruşmaya devam etmesi halinde, önceki feragate dair beyanlarından da feragat edip, davanın devamında ısrar edeceğini söyleyerek " mahkeme kararını temyiz etmiştir.
Temyizde de hiçbir gerekçe olmaksızın "davacının, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemesi nedeniyle , dilekçesinin feragat olarak nitelendirilmesi ve “davanın feragat nedeniyle reddi doğru değildir “ denerek bozulmuştur.

Bu bozma kararı üzerine Mahkeme duruşma gününü tayin etmiştir.
Davanın açılmamış sayılmasını talep ettikten sonra , kişinin bu talebinden vazgeçmesi mümkün müdür? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.