merhaba,
hemen ilk sorunuza yanıt vereyim: hayır, cümlenin gelişinden öyle bir anlam çıkarmamanız gerekirdi. uygulamada daha önce de vurguladığım üzere, görevsizlik kararları esastan verilmiş bir karar mahiyetinde bulunmadığından, tedbirin kaldırılması yolundaki talepleri mahkemeler kabul etmiyorlar. mahkeme görevsizlik kararında bu konuda herhangi bir değinmede bulunmamışsa dahi kabul etmiyor. çünkü özellikle alacak davalarında bir g.menkul üzerine ihtiyati tedbir konulması g.menkulle ilgili bir dava ortada söz konusu olmadığından ihtiyati haciz mahiyetindedir. yani ilerde hüküm altına alınabilecek bir alacağı malen temin etme amacı güder. ihtiyati haciz kararları da aksine bir karar verilmemiş ise tebliğinden itibaren 15 gün süre ile hüküm sürer. siz eğer ihtiyati tedbir nedeniyle zarara uğradığınız kanısındaysanız, bunu ihtiyati tedbir kararı veren mahkemede devam eden davada dile getirebilir, gerekirse davacının tedbir konulması için verdiği teminatın iade edilmemesini, gördüğünüz zarar ve ziyanın öncelikle bu teminattan karşılanmasını isteyebilirsiniz. ayrıca bir dava açmak suretiyle de talep edebilirsiniz.