Mesajı Okuyun
Old 21-12-2006, 20:40   #9
su perisi

 
Varsayılan henüz

Alıntı:
Yazan erdal7
Olayı bir de aşağıdaki yönüyle düşünelim ;

Cezayı ortadan kaldıran herhangi bir akıl hastalığı bulunmayan AĞUSTOS BÖCEĞİ , tipi ve karda kalmıştır. Takatsiz bir şeklide ormanda yürümektedir. Belki de bu soğukta kalırsa beş dakika sonrasında ölecektir.Öleceğinin muhakkak olduğunu düşünmektedir. Kısa hayatı gözlerinin önünde filim şeridi halinde geçmeye başlamıştır bile , Bu şekilde ve soğukta boş boş yürürken bir den karşısında penceresinden loş ışıkların saçıldığı bir klübe görür. İçeride bir böceğin olabileceği aklına gelir ama geri dönüşü de yoktur. Muhtemelen karıncanın evidir. Lakin tecrübelerinden bilir ki karınca onu içeriye almayacaktır.Sonuçta babası da böyle bir durumda ölmemişmidir.Bir an babası gelir aklına . Son gücünü toplar ve esaslı bir tekme ile karıncanın kapısını kırarak doğruca kendisini yanan şöminenin önüne yüzükoyun atar. Ağustos böceği karıncaya göre daha cüsseli olmasına rağmen karıncaya herhangi bir cebir ve şiddet kullanmaz. Kulaklarını da karıncaya kapatmıştır. Isınmaktan ve kendi hayatını kurtarmış olmanın tüm sevimliliği yüzünde gülümseme halinde parlamaktadır.Tipinin ve fırtınanın geçmesini öylece bekleyen ağustos böceği , durum düzelir düzelmez kendisine göre sevimsiz bulduğu bu kulübeden çıkar ve gider.

Karınca bu durumu yediremez ve Adliye Sarayına koşar ve Savcıya dilekçesini verir.
Karar ne olacaktır.
sanırım henüz yeni öğrendiğim ıztırar haline girer bu durum.gerçi borçlar hukukuyla ilgili.e bu durumda da ağustos böceğinin haksız bir fiilinden bahsedemeyiz. yani sanırım....