Mesajı Okuyun
Old 06-10-2016, 11:11   #2
Pablo

 
Varsayılan

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/10415K. 2012/27665T. 24.9.2012

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurarak, Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2010/14372 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibinde yetki itirazında bulunmaları üzerine dosyanın Ürgüp İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini, icra dosyasında usulüne uygun vekaletname bulunmasına rağmen ödeme emrinin vekile değil asile tebliğ edildiğini, bu sebeplerle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Ürgüp İcra Müdürlüğü'nün 2011/204 Esas Sayılı takip dosyasının incelenmesi neticesinde, Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2010/14372 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığı, süresi içerisinde borçlunun yetki itirazında bulunması üzerine takibin durduğu, alacaklının yetki itirazını kabulü ile icra dosyasının borçlunun yetki itirazında gösterdiği yetkili Ürgüp İcra Dairesi'ne gönderildiği anlaşılmıştır.

HMK'nun 73, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekmektedir.

Somut olayda icra dosyası içerisinde borçlu vekilinin usulüne uygun vekaletnamesi bulunmasına rağmen Ürgüp İcra Müdürlüğü'nün 2011/204 Esas sayılı dosyasından yeni ödeme emrinin vekil yerine borçlu asile tebliğ edildiği görülmektedir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde "Türk Milleti Adına" ibaresi ile "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.