Esen Hanım/Bey;

Sayın diye hitap etmeyi sevmediğim için bu şekilde hitap etmek istedim; hangisi uyarsa.

Tahmininizde haklısınız. Avukatlar, miktarın küçüklüğünden dolayı pek ilgi göstermemişlerdir. Ama avukatların bu konudaki ilgisizliğine gösterdiğiniz tepkide ise haklı değilsiniz. Siz sanırım avukatların tümünü Vehbi Koç'un torunu sanıyorsunuz, hiç geçim derdi olmayıp avukatlığı hobi olarak yapan birisi gibi. Son 15 yıllık süreçte serbest meslek sahipleri arasında buna avukatların yanısıra doktorlar ve muhasebeciler de dahildir önemli ölçüde bir yoksullaşma yaşandığını bilmeniz gerekir. Bu savımı destekleyecek bir araştırma sonucu size gösteremem, ama hayatın gerçekliği bunu gösteriyor. Belki de bu lafı siz de ilk kez duymuyorsunuz, bilemiyorum.

Ücretler konusunda bir asgari ücret tarifemiz vardır, ama bu mahkemelerin ve icra dairelerinin alacaklı veya kazanan tarafın vekiline ödemesi gereken ücreti gösterir (aslında avukata bir tür katkı mahiyetindedir ve bunun ücret niteliği konusunda doktrinde tartışma da vardır). Ama asıl ücret müvekkilin vekiline aralarındaki sözleşme gereği ödeyeceği paradır. Bunun miktarı konusunda İstanbul Barosu'nun "Tavsiye Niteliğinde Asgari Ücret Tablosu" adıyla 6 ayda bir yayınladığı ücret çizelgesi vardır. Bu çizelge Baromuzun İnternet sitesinde de bulunmaktadır. Oraya bakabilirsiniz. Sizin olayınızda alacağınız paranın tümü o rakamı karşılayamayacaktır. Ama bir de şu kural var: Vekalet ücreti dava konusunun yanlış hatırlamıyorsam %25'ini geçemez. Ama öte yandan sulh hukuk mahkemelerinde asgari ücret 200 milyon, asliye hukuklarda 300 milyondan az olamaz vs. vs. Gördüğünüz gibi ücret konusu bile ne kadar karmaşık.

Bir de, kusura bakmayın ama şunu sormak istiyorum. Siz bu soruları spor olsun diye, tartışalım diye mi soruyorsunuz, yoksa mevcut bir ihtiyacın ürünü mü bu sorularınız?