Mesajı Okuyun
Old 03-01-2012, 12:09   #13
Av. Erduğrul Özbay

 
Varsayılan

Merhaba,

bankaların ticari kredi alacaklarında uygulamada olmayan ancak TC Merkez Bankasına bildirdikleri en yüksek faiz oranının %50 fazlası veya iki katı gibi ilavelerle temerrüt faizi oranı belirledikleri bilinen bir husustur. Bu konudaki itirazların tarafların bu oranların belirlenme şeklinde anlaşmış olmaları ve yetkiyi de bankaya vermiş bulunmaları nedeniyle reddedildiği de bilinmektedir. Aşağıya kopyalayacağım 19. HD kararının bu tartışmalara katkı sağlayacağını düşünmekteyim. Saygılarımla,
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/7309
K. 2009/3258
T. 16.4.2009
• KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Temerrüt Faizinin Bankanın Kısa Orta Veya Uzun Vadeli Cari Kredi Faizlerinden En Yüksek Olanının %50 Fazlası Nispetinde Uygulanacağı Hükmü - Uzman Bilirkişi Kurulundan Rapor Alınarak Karar Verilmesi Gereği )
• TEMERRÜT FAİZİ ( Bankanın Kısa Orta Veya Uzun Vadeli Cari Kredi Faizlerinden En Yüksek Olanının %50 Fazlası Nispetinde Uygulanacağı Hükmü/Uzman Bilirkişi Kurulundan Rapor Alınarak Karar Verilmesi Gereği - Kredi Sözleşmesi )
818/m. 19, 101, 103
ÖZET : Taraflar arasındaki sözleşmede temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankanın kısa, orta veya uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanının %50 fazlası nispetinde uygulanacağı hüküm altına alındığına göre, davacı bankanın davalıların temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı cari faiz oranlarının ve buna göre uygulanması gereken temerrüt faizi oranının saptanıp, uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı G ... A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca çeşitli kurumlara verilmek üzere teminat mektupları verildiğini, diğer davalıların sözleşmede kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, davalı tarafın üç ayda bir müvekkili bankaya ödemesi gereken komisyon ve sigorta alacaklarının ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilip takibe geçildiğini, davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı bankanın, Bankacılık DDK Kurumu'na devredildiği için dava açma yetkisi bulunmadığını, ayrıca davacının fahiş oranda faiz talep ettiğini, müvekkili D.Haluk'a herhangi bir ihtar keşide edilmediğini, müvekkili şirketin ana paraya itirazının olmadığını öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı banka ile davalı G ... A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca adı geçen davalı şirkete teminat mektupları verildiği, diğer davalıların sözleşmede kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, davalıların davacı bankaya ödemesi gereken komisyon SSK borçlarını ödemedikleri için davacı tarafından takibe geçildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki imzalanan sözleşmenin 36/2-a maddesinde temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankanın kısa, orta veya uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanının %50 fazlası nispetinde uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı bankanın davalıların temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı cari faiz oranlarının ve buna göre uygulanması gereken temerrüt faizi oranının saptanıp, takip tarihi itibari ile davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu miktarın belirlenmesi yönünden, uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 16.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.