Mesajı Okuyun
Old 17-12-2008, 17:13   #9
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

.YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/8811

K. 2006/5123

T. 9.5.2006

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Zamanaşımına Uğramış Çek - Arada Temel İlişki Bulunmaması Halinde TTK'da Düzenlenmiş Olan Sebepsiz Zenginleşme Hükmüne Dayanılarak Talepte Bulunulabileceği )

• ÇEKİN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI ( Kambiyo Hukukundan Doğan Haklar Yitirileceği - Arada Temel İlişki Varsa Zamanaşımına Uğramış Çeke Yazılı Delil Başlangıcı Olarak Dayanılabileceği ve Alacağın Varlığı Tanık Dahil Her Türlü Delille Kanıtlanabileceği )

• ÇEKİN KAMBİYO HUKUKUNDAN DOĞAN HAKLARI YİTİRMESİ ( Çekin Zamanaşımına Uğraması Halinde )

• YAZILI DELİL BAŞLANGICI ( Temel İlişki Varsa Zamanaşımına Uğramış Çeke Yazılı Delil Başlangıcı Olarak Dayanılabileceği ve Alacağın Varlığı Tanık Dahil Her Türlü Delille Kanıtlanabileceği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Zamanaşımına Uğramış Çek - Arada Temel İlişki Bulunmaması Halinde TTK'da Düzenlenmiş Olan Sebepsiz Zenginleşme Hükmüne Dayanılarak Talepte Bulunulabileceği )

• LEHTAR İLE KEŞİDECİ ARASINDA TEMEL İLİŞKİ BULUNMASI ( Zamanaşımına Uğramış Çeke Yazılı Delil Başlangıcı Olarak Dayanılabileceği ve Alacağın Varlığı Tanık Dahil Her Türlü Delille Kanıtlanabileceği )

6762/m.644

ÖZET : Dava zamanaşımına uğramış olan çeke dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Çekin zamanaşımına uğraması halinde kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilir. Böyle bir durumda arada temel ilişki varsa zamanaşımına uğramış çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise TTK.'da düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanılarak talepte bulunulabilir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere TTK. uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanarak ancak ciro yolu ile çeki eline geçiren hamilin dava açması mümkündür. Başka bir ifadeyle lehdar ile keşideci arasında temel ilişki bulunduğundan bunlar arasındaki bir davada TTK.nın uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira lehdarın keşideciye karşı açacağı davada zamanaşımına uğramış olan çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanması ve alacağını her türlü delille kanıtlaması olanağı mevcuttur. Kuşkusuz bu durumda ispat külfeti alacak iddiasında bulunan lehtardır. Aksi düşüncenin kabulü ispat külfetinin keşideciye geçmesine yol açar ki bu da temel ilişkide alacaklı olduğunu iddia eden kişinin iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu kuralına ters düşer.
DAVA : Taraflar arasındaki İtirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline verilen borç para karşılığında davalı tarafça keşide edilen çekin müvekkilince dava dışı S.' a ciro edildiğini, çekin süresinde bankaya ibraz edildiğini karşılığı çıkmayınca çek bedelinin müvekkili tarafından dava dışı şahsa verilerek çekin alındığını, söz konusu çek zamanaşımına uğradığı için girişilen genel haciz yolu ile takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş ve TTK'nun 644.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşen davalının itirazının iptali ile % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davalının sebepsiz zenginleşmediğini usulen ispatlayamadığı gerekçesiyle çek bedeli olan asıl alacak bakımından itirazın iptali ile takibin 3.400.000.000. TL'ye takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına hükmolunan miktarın % 40'ı oranındaki inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava zamanaşımına uğramış olan çeke dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Çekin zamanaşımına uğraması halinde kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilir. Böyle bir durumda arada temel ilişki varsa zamanaşımına uğramış çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise TIK'nun 644. maddesinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanılarak talepte bulunulabilir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere TTK.nun 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanarak ancak ciro yolu ile çeki eline geçiren hamilin dava açması mümkündür. Başka bir ifadeyle lehdar ile keşideci arasında temel ilişki bulunduğundan bunlar arasındaki bir davada TTK.nun 644. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira lehdarın keşideciye karşı açacağı davada zamanaşımına uğramış olan çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanması ve alacağını her türlü delille kanıtlaması olanağı mevcuttur. Kuşkusuz bu durumda ispat külfeti alacak iddiasında bulunan lehtardır. Aksi düşüncenin kabulü ispat külfetinin keşideciye geçmesine yol açar ki bu da temel ilişkide alacaklı olduğunu iddia eden kişinin iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu kuralına ters düşer.
Mahkemece belirtilen yönler gözetilmeksizin olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,09.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.