Mesajı Okuyun
Old 07-10-2008, 15:14   #4
ege

 
Varsayılan

Bugün adliyede bir meslekdaşımın anlatımını aktarmak istiyorum.
Sosyal tesislerde bulunan tuvalet kapısı üzerinde "hakim ve savcılara aittir" yazısı var ve meslekdaşım kapıyı açıp içeriye giriyor.
Bu sırada içerde bulanan ve sonradan savcı olduğunu öğrendiği bir başkası,
" avukat mısınız??" diye soruyor.
Meslekdaşım "evet avukatım" diye cevap veriyor.
"kapıdaki yazıyı görmediniz mi?,burayı kullanamazsınız!" diyor.
meslekdaşım" evet gördüm ve görerek kapıyı açtım" diyor.
"o zaman buraya birdaha girilmemesi" ni istiyor savcı bey ve meslekdaşım da;
" bundan sonra özellikle buraya gireceğim sevcı bey adım av."...." diyor" eğer bir şikayetniz varsa ilgili merci de neresi ise buyrun oraya itiraz edin bende savunmamı yapayım ve hep birlikte eğlenelim" diyor.
savcı "ne demek eğlenmek!" diyor.
meslekdaşım "bunun eğlenceli bir şikayet olacağını düşünüyorum çünkü" diyor.
ve yine o sırada içeriye girip bu diyaloğa tanık olan Hakim her iki tarafı da yatıştırıp dışarıya çıkılıyor.

ben de yorumsuz bir şekilde size aktarıyorum..

uzunca bir süredir, Geniş merdivenli ve geniş kapılı İzmir Adliye kapısından vatandaşın ve avukatların alınmayıp, bu kapının sadece sabahları hakim ve savcılara açılması üzerinde tartışıyorum arkadaşlarımla.

güvenlik bandının oraya da yapılmasında hiç bir sakınca yok iken,
ana bina girşinin "protokol" kapısı olarak ayrılıp,
esasen vatandaşın hizmetine sunulmak üzere yapılmış dev bir adliye binasının ana kapısının vataşlara ve avukatlara kapalı olmasını , vatandaşın ve avukatların yan tali kapılardan içeriye alınmasını ,adalet hizmetinin en büyük kamu hizmeti olmasına karşılık kamusal alanın "kamuya" kapatılmasını anlayamıyorum.

Önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili bir çalışma geliştireceğim.
yardımlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum.
saygılarımla.