Mesajı Okuyun
Old 13-07-2007, 17:27   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

Kanaatimce ise idari yargı görevli, çünkü hizmet kusuru var:

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/11793
K. 2005/9308
T. 5.10.2005
• KARAYOLUNDAKİ BOZULMADAN DOLAYI ARACIN UĞRADIĞI ZARAR NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ ( Belediyenin Tacir Niteliğinin Bulunmaması - Zorunlu Kamu Görevi Dolayısıyla Meydana Gelen Zararın Hizmet Kusuru Sonucu Doğmuş Olması ve İdari Yargının Görevli Olması )
• TİCARİ İŞ NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Belediyenin Zorunlu Kamu Görevi Niteliğinde Bulunan Karayollarının Bakım ve Onarımını Yapmaması Nedeniyle Araçta Meydana Gelen Hasardan Dolayı Tazminat Yükümlülüğü - Görevli Yargı Yolu )
• HİZMET KUSURU SONUCU MEYDANA GELEN ZARARDAN DOLAYI BELEDİYENİN TAZMİNAT SORUMLULUĞU ( Belediyenin Tacir Sayılmaması ve Zarara Sebep Olan İşin de Ticari İş Niteliğinde Olmaması - Tazminat Davasında Görevli Yargı Yolu )
• GÖREVLİ YARGI YOLU ( Belediyenin Hizmet Kusuru Sonucu Üçüncü Kişilere Verdiği Zarardan Dolayı Açılan Tazminat Davasında - Belediyenin Sorumluluk Alanındaki Karayolundaki Çökme Nedeniyle Davacı Aracının Hasara Uğraması )
2577/m.2
1580/m.15
6762/m.3,11,12/11,14,18/2
ÖZET : Dava, davalı Belediye'nin sınırları içerisinde bulunan yolun çökmesi nedeniyle davacının selefine ait aracın logar kapağına çarpması sonucu hasarlandığı maddi olgusuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa davalı, TTK.'nun 3 ncü, 11 nci, 12/11 nci, 14 ncü, 18/2 nci madde hükümleri karşısında, tacir değildir ve haksız eylemi de ticari iş niteliği taşımaz. Nitekim, 1580 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 15 nci maddesi uyarınca, belediyelerin sorumluluğunda bulunan karayollarının bakım ve onarımı da belediyenin görevleri arasındadır. Belediyenin bu zorunlu kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş olacağından, tazminat davasının davalı bakımından çözümlenme yeri, idari yargı merciidir. O halde, mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine kararı verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada K. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.06.2004 tarih ve 2003/980-2004/527 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı sigorta vekilinin, TTK.'nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı aleyhine açtığı rücu davası sonucunda, mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair tesis edilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.

1- Dava, davalı Belediye'nin sınırları içerisinde bulunan yolun çökmesi nedeniyle davacının selefine ait aracın logar kapağına çarpması sonucu hasarlandığı maddi olgusuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı, TTK.'nun 3 ncü, 11 nci, 12/11 nci, 14 ncü, 18/2 nci madde hükümleri karşısında, tacir değildir ve haksız eylemi de ticari iş niteliği taşımaz. Nitekim, 1580 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 15 nci maddesi uyarınca, belediyelerin sorumluluğunda bulunan karayollarının bakım ve onarımı da belediyenin görevleri arasındadır. Belediyenin bu zorunlu kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş olacağından, tazminat davasının davalı bakımından çözümlenme yeri, idari yargı merciidir. Zira, Kamu hizmetini görmekle yükümlü olan davalı idare, kural olarak özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Davacının iddiası, hizmet kusurundan kaynaklanan zarara ilişkin olup, böyle bir davanın, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 2 nci maddesi hükmü uyarınca davalı idare aleyhine tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir.

O halde, mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

2- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Ancak Karayolları Trafik kanundan kaynaklı davayı açacaksınız bu durumda Adli yargı görevli olacaktır.

Eğer Belediyenin hizmet kusuruna dayanacaksınız idari yargı görevli olacaktır.