Mesajı Okuyun
Old 30-03-2007, 21:10   #46
Hekimbaşı

 
Varsayılan Sağır muhabbet, ağır muhabbet

Sn.ünzile,

Benim büyüme çağım ve ergenliğim 1965 - 75 arasında geçti. Bu dönemle ilgili kimler ne yazdı, siz neler okudunuz bilemem. Ama ne 80 lere, ne 90 lara, ne de 2000 lere benzemez. Dediğiniz doğrudur; entelektüel birikimim, yaşadığım dönemle ilintili olarak birçok insandan farklı, yaşımla da doğal olarak doğru orantılıdır. Ama önemli olan bu değildir. Başkalarına aktaramadığınız birikim bir hiçtir. Ben nasıl büyüklerimden bu birikimi devralma fırsatlarını kaçırmadıysam, nasıl devraldıklarıma kendi düşünce ve deneyimlerimi kattıysam, başkalarının da bunu yapmaları gerektiğini, ilerlemenin ancak böyle sağlanabileceğini düşünürüm. Eğer ilerleme yönünde değil de gerileme yönünde gidilirse; bana düşen, gözlediklerimi belirtmek, bildiklerimi aktarmak, ve bu arada da ister istemez akıl sıra alaycı bir biçimde söylendiği ortada bir 'başöğretmen' nitelemesine bile sesimi çıkartmamaktır. Başöğretmenlik, sevgili atamızın sıfatıdır. Bir şereftir. Keşke öyle olmayı başarabilsem. Bunun bir hakaret, aşağılama veya kinaye aracı olarak kullanılmakta olduğuna tanık olmak bile benim için üzücüdür.

Daha önce dediğim üzere; arşa erme yolunda kendi kendinize muhabbetinizin devamını dilerim. Bu sağır muhabbetin sizi nereye kadar götüreceğini de zaman hepimize gösterecektir; eminim. Adımı geçirmeksizin ve yazdıklarımı konu etmeksizin sohbetinizi sürdürünüz lütfen. Beni unutunuz. Ben sizi unuttum bile.

Saygılarımla,