Mesajı Okuyun
Old 17-03-2007, 17:32   #77
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dr.Cem Hekimbaşı

Başlıktan ve açılıştan algıladığım kadarıyla hedef, hukuk dünyasında kullanılan dilin tartışılacağı bir ortam yaratmak olmalıydı; ama ayrıntılar daha çok tartışılmış durumda. Bense ana konuyla daha ilintili bir içerik üzerinde konuşmak isterim: Hukukçuların konuşma ve yazışma dili neden yazılı metinlere zincirlenmiş, onların peşinden sürüklenmektedir?


Sayın Hekimbaşı,

Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu'na yaptığınız katkılar nedeniyle bir kere daha teşekkür ederim. Bazı yanlış anlamaların önüne geçmek için açıklama yapmak istiyorum. Bu forumun ilk mesajına bakarsanız; Çalışma Grubu'nun asıl amacının, hukukçuların konuşma ve yazı dilinde sıkça yaptığı yanlışlıkların önüne geçmeye çalışmaktır.

Amacımız öncelikle, dava/cevap dilekçesinde nelerin olması; nelerin olmamasının tartışılmasıdır. Yine dilekçelerde gerek meslektaşlarımıza, gerekse mahkeme ve diğer makamlara hitap şeklimizin nasıl olması gerektiğinin de tartışılması hedeflenmiştir. Bir dilekçenin nasıl yazılırsa anlaşılır; okunabilir olacağını tartışmak istemekteyiz.

"Yanlış/yalnış Yazılan Kelimeler..." başlıklı forumun tarihine bakın lütfen...Sonra da okunma sayısına bakın. Sonra da isim vermek istemiyorum ama Site Lokali'nde eğlencelik dediğimiz forumların okunma sayılarına bakın. Neden üyelerimiz "teveccüh" göstermiyorlar sizce?

"Yalnış" kelime kullanmadıkları için mi? "Yanlız" bundan dolayı olsaydıki bi şey demicektim. Yıllanmış avukatlarda aynı hataları yapmaktadır. Çare bulunulanabilinirmi?

En sonunda ilgi çeksin diye imzamı bile şimdiki haline getirdim. Sayın Dar'c "Ne o reklam almayı mı başladın" demişti...

Hal böyle iken, bizim Çalışma Grubumuzun ilk hedefinin Türkçenin arılaştırılması olmaması normal değil mi? Çalışma Grubu olabilmesi için, katılımcıların olması gerekmektedir. Bu nedenle üye olmak isteyen herkese kapımızı açmak zorundaydık. Bir kaç üye sayesinde bu alandaki çalışma fena sayılmazsa da; üye olup çalışma yapmak isteyen dahi yoktur. Bunun için, öz Türkçe veya Osmanlıca-Arapça ayrımı yapmaya da gerek duyulmadı.

Ben kendimi daha önce defalarca anlatmaya çalıştım. Bir çok örnek de verdim. Rahmetli Dönmezer Hoca, bütün sınıfa "Ben öz Türkçe möz Türkçe anlamam, sınav kağıdında kanunda ne yazıyorsa onu isterim" demişti. Sıkıysa "irade" yerine "istenç" yazın...Kanunda Osmanlıca yazar; onu okursunuz...Yargıtay kararlarında Osmanlıca yazar; onu okursunuz...Mahkemede hakim "delillerinizi ibraz edin" "tevsii tahkikat talebiniz var mı?" diye sorar; aklınıza ve bilinçaltınıza bu şekilde yerleşir. Aradan 3-5 yıl geçer; konuşma dilinize de onun yansıdığını görürsünüz. Oysa 3-5 sene önce arkadaşlarınızla mektuplaşırken; "mektup" yerine "yazıt" diyecek kadar öz Türkçe yanlısıydınız.

Öz Türkçe dilekçe yazıp; mahkemede de öyle konuşsak; İngiltere'de, Amerikan İngilizcesi ile konuşmuş gibi olacaktık.

Ancak beni ve benim gibileri sürekli karşı-devrimci gibi nitelediğinizi görüyorum. Kabul etmiyorsunuz ama yazdıklarınızdan bu anlam çıkmaktadır. Evet karşı-devrimi savunanlar olabilir ama genelleme yaparsanız hangi duruma düşersiniz biliyor musunuz? sizin Kadın ÇG'da şikayet ettiğiniz duruma düşersiniz. Çünkü bu alana yazdığınız hemen her yazıda birilerini dolaylı yoldan laf çarpıtıyorsunuz. Ya "kulağa küpe takıyorsunuz" ya da "bıyık altından gülüyorsunuz"...Siz böyle yaptıkça genç meslektaşlarımız belki de tartışmaya girmekten çekinmektedirler(İyimser bir tahmin oldu galiba).
Alıntı:
Kısacası; bizler 'Ne bileyim, yasada bu yazıyormuş; haberim yok!' diyerek cezadan kurtulamıyoruz. O zaman yasaların bizlerin anlayacağı açıklıkta olmalarını istemek hakkımız değil midir? Bu yetmez, ayrıca işlem ve belge adlarının da bizim anlayabileceğimiz sözcüklere çevrilmesi gerekmez mi? Yoksa, yasalar ve yargı sadece hukukçular için mi var?
Hukuk dilinin nasıl olması gerektiği de Çalışma Grubu kurulmadan çok tartışılmış; sayın Hulusi Metin başlatmış oraya göz attınız mı bilmiyorum ama çözüm bulamadıklarını görebilirsiniz.

Alıntı:
Tıp dünyasındakilerin yazılarında hemen her türlü yabancı sözcük bulunmaktadır. Buna karşın; bu sitede yazarken; Türkçe, üstelik olanak ve bilgilerim çerçevesinde de en özünü kullanmaya özen gösterdiğim ortadadır

Doktor olduğunuzu ama Sitede tıp terimleri kullanmadığınızı ifade etmişsiniz. Peki Site dışında tıp terimi kullanmıyor musunuz? Ya da Osmanlıca? Tamamen öz Türkçe konuşmayı becerebiliyor musunuz? Ben bir sürü doktor tanıdım; hemen hepsi tıp terimi kullanmaktalar. İrrite oluyorlar; bazılarını obsesif bulup; defectlerini ortaya çıkarabiliyorlar...

Anlaşılmak ve katkınızın devamı dileğiyle...

Saygılarımla