Mesajı Okuyun
Old 14-09-2009, 21:06   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ta
657'ye tabi bir memur,kuruma(sgk) emeklilik ve ikramiye talebinde bulunuyor(meslekten ihraç edilme sonrasında),ancak kurum hizmet süresini 24 yıl 10 ay 14 gün olarak hesaplıyor ve talebi reddediyor,

memur,önceden 4 aylığına görevden uzaklaştırılmış ve 4 ay sonra göreve tekrar başlamış,

işte bu 4 aylık süreyi sandık hizmet süresi olarak 2 ay göstermiş gerekçesinde,

eğer 2 ay değil de 4 ay göstermiş olsaydı 25 seneyi doldurmuş olacaktı,

kanunda görevden uzaklaştırmanın sosyal haklara bir etkisinin olmayacağı yazılı,kurum neden gerekçesinde bu 4 aylık süreye ilişkin 1/2 sandık hizmeti yazmış anlamadım.
Görevden uzaklaştırılan memur emeklilik hakkından yararlanmaya devam edeceğinden, keseneklerinin,T.C Emekli Sandığına gönderilmesi gerekir.Keseneğe esas aylık ,5434 sayılı yasaya göre 2/3 aylık tutarı değil,memurun esas aylığının yarısıdır.
Bu durumda memur , aile yardımı , çocuk yardımı, doğum ve ölüm yardımı, yakacak yardımı,tedavi yardımı,cenaze giderleri yardımından herhangi bir kesintiye tabi tutulmadan faydalanacaktır.
Görevden uzaklaştırma süresi sonunda görevine dönen memura bu süre içinde 2/3 oranında ödenen maaşının eksik kalan 1/3 oranı ödenir. Bu arada yarım maaş üzerinden hesaplanan emeklilik keseneklerinin de (idare veya memur tarafından) SGK'ye ödenerek tamamlanması gerekir.

Olayımızda SGK'nın 4 aylık süreyi 2 ay işlemesinin nedeni emeklilik keseneğinin yarısının yatırılmış olmasıdır.

Bu durumda olan memurların işine yarayacak, böylesi idari işlemleri hukuka aykırı bulan bir AYİM kararını aşağıda sunuyorum. (Ancak bu kararda sözü edilen 5434 sk 15/g ve Geçici 195. maddelerinin 5510 sk 106.maddesiyle yürürlükten kaldırıldığını göz önüne alınız.)

Saygılarımla

Karar Dairesi:AYİM.1.D.
Karar Tarihi:13.02.2001
Karar No: E.2000/430
Karar No: K.2001/186




ÖZETİ:5434 Sayılı Kanunun 15/g ve Geçici 195 nci maddelerinin amir hükümleri gereği evvelce açığa alınması nedeniyle emekli keseneği yarım olarak kesilen davacının yargılandığı suçlardan beraat etmesi karşısında; yarım kesenek nedeniyle fiili hizmetten sayılmayan sürelerin ihyası ve emekliliğe esas fiili hizmet sürelerinin tam olarak hesaplanması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlem hukuka aykırıdır.

Davacı vekili, 10.03.2000 tarihinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; davacının MSB.’lığı bünyesinde 28.11.1978-28.04.1999 tarihleri arasında sivil memur görev olarak yaptığını, bir suçtan yargılanması nedeniyle 14.01.1985-09.11.1989 tarihleri arasında açığa alındığını, yargılama neticesinde hakların iadesine karar verildiğini, yeniden göreve başlatıldığını, MSB.’lığının 19.03.2000 tarihli ve 115 sayılı onayı ile 25 yıl 5 ay 3 gün hizmeti nedeni ile emekliye sevk edildiğini, ancak açıkta geçen dönemde 1/2 oranında eksik prim ödenmesi nedeni ile eksik hizmet süresi gerekçe gösterilerek emekli edilmeyip, görevine iadesine karar verildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek, işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyada bulunan belgelerin incelenmesi neticesinde, davacının 28.11.1978 tarihinden itibaren sivil memur olarak MSB.’lığı kadrolarında görev yaptığı, ancak memuriyet görevini suistimal, resmi evrakta tahrifat, askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçlarından yargılanması nedeniyle 14.01.1985-09.11.1989 tarihleri arasında açığa alındığı, bu suçlardan ikisinden beraetine birisinden de kamu davasının düşmesine karar verildiği, bu karar üzerine açığının kaldırıldığı, kendi isteği üzerine MSB nin 19.03.2000 gün ve 115 sayılı onayı ile 25 yıl, 3 ay 9 gün fiili hizmet üzerinden emekliye sevk edildiği, davacının açıkta iken 2/3 oranında aylık olması nedeniyle emekli keseneğinin de 1/2 oranında yapıldığı, açığı kaldırıp göreve başlatıldıktan sonra noksan kalan 1/2 oranında emekli keseneğin kurumu tarafından Emekli Sandığına ödenmediği, bu gerekçeyle Emekli Sandığının davacının fiili hizmetini hesaplarken açıkta geçen sürenin yarısını hesaba katarak toplam hizmet süresinin 25 yıldan az olduğunu tespit ettiği ve nedenle davacıya emekli aylığı bağlanmadığı, bunun üzerine davacının eksik hizmeti bulunduğu gerekçesiyle yeniden 10 Şubat 2000 tarihinde memuriyet görevine başlatılma onayı alındığı anlaşılmıştır.
5434 Sayılı Kanunun davacının açıkta olduğu tarihte yürürlükte olan 15/g maddesinde açığa alınmış memurlardan kanunları gereğince tam veya eksik aylığa hak kazanmış olanların (a) fıkrasında yazılı aylık veya ücretlerinin yarısı üzerinden emekli keseneği alınacağı hükme bağlanmıştır. 15/g maddesinin 17.05.1990 tarih ve 3650 sayılı kanunla değiştirilen yeni hali ise: “Görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan kanunlar gereğince tam veya eksik aylığa müstahak bulunanların emeklilik keseneğine esas aylık ücretlerinin yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise emeklilik keseneğine esas aylık ve ücrelerinin tamamı’’ hükmünü taşımaktadır.
Aynı Kanunun 31/son maddesinde “15 nci maddesinin (g) fıkrasının birinci bendinde yazılı olanların fiili hizmet müddetlerinin yarım hesaplanacağı’’ ifade edilmiştir.
5434 Sayılı Kanunun 17.05.1990 gün ve 3650 sayılı kanun ile eklenen Geçici 195 nci maddesi ise “Bu kanunun yayım tarihinden önce görevden uzaklaştırılan, bakanlık emrine alınan, herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlarla, kadro dolayısıyla açıkta olanlardan kanunlarına göre sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazandıkları halde 15 nci maddesinin (g) fıkrası ile 31 nci maddesinin son fıkrası gereğince fiili hizmet süreleri yarım hesaplananların kendi istekleri üzerine kesenek farkları kendileri, karşılık farkları ise kurumlarınca ödenmesi suretiyle fiili hizmet süreleri tam olarak hesaplanır.’’ hükmünü amirdir.
Yukarıda izah edilen davacının durumu ile belirtilen kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bazı suçlardan yargılanması nedeniyle açığa alınan, yargılamanın beraet ve davanın düşmesi ile neticelenmesi üzerine açığı kaldırıp görevine iade edilen, açıkta iken eksik aldığı 1/3 oranındaki aylıkları sonradan ödenen ancak eksik kalan 1/2 oranındaki emekli keseneği sonradan Emekli Sandığına ödenmeyen davacının fiili hizmet süresi hesaplanırken açıkta geçen sürenin tamamının hesaba katılması gerekirken bu sürenin 1/2 sinin hesaba katılması ve neticede 25 yılı doldurmadığı gerekçesiyle emekli edilmemesi ve göreve iade edilmesi işleminin hukuka uygun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Zira 5434 Sayılı Kanunun Geçici 195 nci maddesi hükmüne göre açıkta geçirdiği sürelere ilişkin fiili hizmet süresi yarım hesaplanan davacının eksik ödenen karşılık farklarının çalıştığı kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir. Davacının kendisinin ödemesi gereken kesenek farklarını ödememiş olması çalıştığı kurumun karşılık farklarını ödememesini gerektirmediği gibi davacının fiili hizmet süresinin noksan hesaplanmasını da gerektirmez. Dava konusu işlemin ilk halkası olan ve MSB.lığı tarafından tesis edilen karşılık farklarının ödenmemesi işleminin hukuka aykırı olduğu, neticede buna bağlı olarak davacının göreve yeniden başlatılmasına ilişkin işlem sebep sonuç ilişkisi içerisinde hukuka aykırılıkla sakatlanmıştır.
Açıklanan nedenlerle;
1) Milli Savunma Bakanlığı tarafından davacının açıkta geçen sürelere ait kurum karşılık ile kesenek farklarının ödenmemesi ve yeniden göreve başlatılma İŞLEMLERİNİN İPTALLERİNE,
2) Bu aşamada T.C.Emekli Sandığıca emekli aylığı bağlanması ve emekli ikramiyesi ödenmesi hususunda BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,