Mesajı Okuyun
Old 14-04-2007, 17:22   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Bir Karar

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/3188
K. 2006/9718
T. 19.6.2006
• EVLAT EDİNME ( Dava Tarihinde Onbeş Yaşında Olduğu Anlaşılan Küçüğün Rızası Alınmaksızın Davanın Kabulüne Karar Verilmesinin Usul ve Yasaya Aykırılığı )
• AYIRT ETME GÜCÜNE SAHİP OLAN KÜÇÜK ( Ondört Yaşını Tamamlamış Olan - Evlat Edinme/Rızası Alınmaksızın Davanın Kabulüne Karar Verilemeyeceği )
• ANNENİN ÇOCUĞUNU EVLAT EDİNMESİ ( Boşandığı Eşinden Olan Çocuğunu Yeni Kocası İle Birlikte - Küçüğün Annesi Yönünden Davanın Reddi Gereği )
4721/m. 308
ÖZET : 1- Ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızası olmadıkça evlat edinilemeyeceği öngörülmüştür.

Mahkemece, dava tarihinde onbeş yaşında olduğu anlaşılan küçüğün rızası alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

2- Diğer taraftan; küçüğün annesi yönünden davanın reddi gerekirken, annenin kendi çocuğunu evlat edinmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Davacılar Asuman ve Mahmut Kenger vekili tarafından davalı Hamit Tekinşen'e karşı 15.4.2005 tarihinde açılan davada, davacıların yedi yıldan beri evli oldukları belirtilerek davacı Asuman'ın boşandığı eşi davalı Hamit Tekinşen'den olan kızı Fatma Nur Tekinşen'in davacılar tarafından birlikte evlat edinilmesine karar verilmesinin istendiği mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre 2/2/1991 doğumlu Fatma Nur Tekinşen'in dava tarihinde ondört yaşını tamamlamış olduğu anlaşılmıştır.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 308. maddesinde yer alan hükümde, ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızası olmadıkça evlat edinilemeyeceği öngörülmüştür.

Mahkemece, dava tarihinde onbeş yaşında olduğu anlaşılan küçüğün rızası alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Diğer taraftan; adı geçen küçüğün annesi olan Asuman Kenger yönünden davanın reddi gerekirken, annenin kendi çocuğunu evlat edinmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 19.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.