Mesajı Okuyun
Old 14-01-2020, 18:46   #13
hızır kaya

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım.Öncelikle değerli zamanınızı ayırarak soruma cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

Buradaki sıkıntı,İş Mahkemesince ilk verilen kararda ,sigorta primine esas ücretin bordroda yazan ücretten fazla olduğu ispat edilemediği için davanın reddi kararı verilmiş ve bu karardaki bordroda yazan ücret 1800 TL iken,alacak davasındaki ücret 5300 TL olarak benimsenmiş ve karar ona göre verilmiştir.(Yerel Mahkeme'nin Alacak davası için ,işbu sigorta primine esas ücret davasını bekletici mesele yapmadığını da belirteyim.)

Davadan feragatimiz Yargıtayca işleme konulsaydı,öncelikle yargıtay bozma kararı verecek ve feragat nedeniyle karar verilmesi için dosyayı yerel mahkemeye gönderecekti.Yerel Mahkemede gerekçeli kararını yazarken davanın detaylarına girmeyecek ve bu davanın feragat nedeniyle reddine karar verecekti.

Alacak davamız istinaf mahkemesinde ve istinaf mahkemesince hizmet tespit davası bekletici mesele yapıldı.Sıkıntı buradan doğdu.Feragat nedeniyle davanın reddi kararı verilse ,bordroya esas ücretin üzerinde bir ücret ödendiği ispat edilemediği için red kararı değil de feragat nedeniyle red kararı verilmiş olacak ve ücret tartışmasına girilmeyecek ve böylelikle alacak davamızda ki ücret üzerinden hesaplama yapılarak karar verilecekti.Bu konuyu bir çok iş mahkemesi hakimiyle de konuştum.Hepsi kararın sıkıntılı olduğunu,en azından davadan feragat dilekçesinin neden temyizden feragat olarak değerlendirildiğine dair gerekçe oluşturmaları (ki verilen kararda aynen şöyle deniliyor' davacı vekilinin temyizden feragat dilekçesi okundu,vekaletine bakıldı,vekaletinde temyizden feragat yetkisi olduğu görüldü)gerektiğini,taleple bağlılık ilkesi gereğince,bir hakkın özünden vazgeçmekle,bir yasa yolundan vazgeçmenin aynı anlama gelmediğini,söylediler.Ayrıca maddi hata düzeltim dilekçemize verdikleri yanıtta,dairemizin feragat nedeniyle red kararı diyerek,davadan feragat nedeniyle red kararı vermiş gibi bir anlamda doğurmaktadır.