Mesajı Okuyun
Old 23-01-2007, 17:06   #112
AV. MUSTAFA ALİ

 
Varsayılan

Başka bir sitede yazdığım yazıları buraya aynen aktarıyorum.
İdam olmalı mı? Hemen evet demek insana zor geliyor. Zira insanın insancıllık hislerini rencide ediyor. Değil bir insanın ölmesini, kılına bile zarar gelmesini istemiyor bu hisler. KEŞKE diyoruz, kimseye zarar vermeden, insanları eğiterek, psikolojik sorunlarını çözerek halletsek. Kana kan, dişe dişle değil, insanları topluma kazandırarak,onları öldürerek değil.
KEŞKE hakikaten bu mümkün olsa. Yani insanlara eğitim vererek, psikolojik sorunlarını düzelterek, yaptıkları yanlışlıklardan vazgeçirmek mümkün olsa.
Bu konuya biraz zaman ayırıp, sadece son 24 saat içerisinde dünyada neler olduğuna bir bakın, insanların neler yaptığına, neler yapabildiğine. İnsanın, insanlıktan çıktıktan sonra nasıl vahşileştiğine, canavar hayvandan da hayvan olabildiğine, vicdanının tefessüh ederek ne hale gelebildiğine. Ve şöyle düşünün: Masumların hukukunu çiğneyen bir zalimi cezalandırmak ve mazlum hayvanları parçalayan bir canavarı öldürmek, adâlet içinde mazlumlara bin rahmettir. Ve o zalimi afvetmek ve canavarı serbest bırakmak, bir tek yolsuz merhamete mukabil yüzer bîçarelere yüzer merhametsizliktir. Ve eski Mecelle'den şu ana kuralı düşünün: "Hayr-ı kesîr için, şerr-i kalil kabul edilir(Çok hayır için, az şer kabul edilir)". Eğer şerr-i kalil (az şer) olmamak için, hayr-ı kesîri (çok hayrı) intac eden (netice veren) bir şer terkedilse; o vakit şerr-i kesîr(çok şer) irtikâb edilmiş olur. Meselâ: Savaşa asker göndermekte elbette bazı cüz'î ve maddî ve bedenî zarar ve şer olur. Fakat o savaşta hayr-ı kesîr var ki, Vatan düşmanın istilasından kurtulur. Eğer o şerr-i kalil (az şer) için savaş terkedilse, o vakit hayr-ı kesîr(çok hayır) gittikten sonra şerr-i kesîr(çok şer) gelir. O tam bir zulümdür. Hem meselâ: Kangren olmuş ve kesilmesi lâzım gelen bir parmağın kesilmesi hayırdır, iyidir; halbuki görünüşte bir şerdir. Parmak kesilmezse, el kesilir; daha büyük bir şer olur. Parmağı kurtarmak mümkün olsa, tabiki kurtarmak gerekir, kesmek değil. Ama ya parmağı kurtarmak mümkün değilse...
Ne dersiniz, şimdi parmağı kesmeli miyiz?

******
Hepimiz barış dolu bir dünya istiyoruz. Devletler,insanlar birbirlerine saldırmasın... Hukuklar çiğnenmesin... Herkes kardeş gibi olsun, gülücükler dağıtsın...falan, filan. Hadi bunu gerçekleştirelim. Savaşlar olmasın... Madem savaş istemiyoruz,askeri gücümüzü azaltalım. Tanka, tüfeğe, askere ne ihtiyacımız var ki. Biz barış dolu bir dünya istiyoruz. Hem bize saldıran bir ülke olursa... Yazık, öldürmeyelim onların askerlerini. İnsan hayatı çok değerli. Biz barış istiyoruz. Sonra bize saldıran kişilere psikolojik tedavi veririz. Doğruyu anlatırız, onları ıslah ederiz. Eğer biz de onları öldürürsek... Katil oluruz. Hele devletimizin tankıyla, tüfeğiyle olmasını istersek, devletimiz katil olur. Katil bir devlette yaşayamayız.................
Mümkün mü peki bunlar?
Gözünü kan bürümüş, insanlıktan fersahlarca uzaklaşmış, kendi menfaatinden başka hiçbir hak ve hukuku tanımayan bir insan... elinde silahla vatanı istila etmek için herkesi öldürmeyi göze alan bir düşman askerinden ne farkı var. Belki birinci örnekteki kişi ikincisinden daha da tehlikelidir. Ne de olsa düşman askerini dizginleyecek bir komutanı olabilir. Hem karşımızda durur, düşman olduğunu biliriz. Ancak içimizden biri, hareketlerini dizginleyecek kokuşmuş vicdanından başka hiçbir engeli kalmazsa neler yapabilir, bu haliyle düşman askerinden daha tehlikeli değil midir? Onu öldürmek katillik midir? Vahşet midir?
Bir insanı öldürmekteki amaç sırf eza vermek, işkence etmek, kendi aşağılık menfaatini korumak olursa buna CİNAYET, failine de KATİL denir. Peki örneklerdeki kişileri öldürmek cinayet midir, öldürenler katil midir? Bir düşünün.