Mesajı Okuyun
Old 13-01-2009, 23:06   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı;

Eşinizin davranış biçimleri ile şiddet gördüğünüz anlaşılmaktadır. Her an şiddet tehdidi ve tehlikesi altında bulunmaktasınız.Eşinizin ruh sağlığının da iyi olmadığını belirtiyorsunuz.

Bu sebeple, en yakın Aile Mahkemesinden korunmanıza yönelik tedbirlerin alınmasını talep ediniz. Çocuğunuzu vermek zorunda değilsiniz.

Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir:

Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin
birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,

c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,

e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.

Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Çocuğunuzun VELAYETİNİ de hemen talep ediniz. Eşinizin tehditker tutumları, psikolojik dengesizliği ve şiddete eğilimi karşısında velayetin size verilmesi gerekmektedir.

Sonrasında, çocuğun baba ile görüşmelerinin dahi çocuğu koruma amaçlı düzenlenmesi gerekir, görüşme esnasında psikolog olması gibi, evde görebilmesi gibi...Duruma, raporlara ve delilere göre boşanma davası içinde babanın çocukla şahsi ilişki kurulmasının doğru olmadığına dahi karar verilebilir. Velayet konusunda ÇOCUĞUN MENFAATLERİ ESASTIR.

Herhangi bir suç işlemiş değilsiniz. Evlilik birliği devam ettiğine göre ve velayet tedbiren düzenlenmediğine göre, eşler birlikte kullanırlar...Eşinizin olduğu kadar sizin de hakkınız var çocuğunuzun üzerinde..

Duruşma gününden önce, 4320 sayılı yasa tedbirlerinden yararlanabilirsiniz.

Yine mahkeme dosyanıza da duruşma günü beklenilmeksizin tedbiren velayetin tarafınıza verilmesi talebinde bulunabilirsiniz.

Ayrıca boşanma davanızın içinde, nafaka (önce tedbir boşanma kararının kesinleşmesi sonrası yoksululk+iştirak) ve maddi ve manevi tazminat taleplerinizin de olabileceğini hatırlatalım.

Sayın Katılımcı;

Maddi durumunuz elverişli değilse bile AVUKAT yardımından yararlanabilirsiniz.

Bulunduğunuz yer il barosundan tarafınıza avukat tayin edilmesini isteyiniz.

Doğrudan hukuk hizmeti almak sizi güçlü kılacaktır. Profesyonel destekle yol alınız.

Saygılarımızla.