Mesajı Okuyun
Old 10-03-2006, 19:34   #75
Merhaba

 
Varsayılan Güldünya' ya mektup var...

Güldünya'ya mektup var




UAÖ kampanyası ile Güldünya (solda), bu kez dayanışmanın adı oldu. Ezgi Kızmaz'ın (sağdaki resimde solda) mektubu birinciliğe layık görüldü. İkinci seçilen Işıl Özbek (üstte sağda), ödülünü, kocasının kurşunları yüzünden törene tekerlekli sandalyeyle gelen Emine Yaman'dan aldı. FOTOĞRAF: TAHSİN AKSU


Uluslararası Af Örgütü kampanya başlattı, onlarca kişi töre kurbanı Güldünya'ya mektup yazdı: Sus Güldünya, sus ki arınalım, rahatlayalım... Gündelik krizlerimize geri dönelim...

10/03/2006 radikal.com.tr

DEMET BİLGE ERGÜN

İSTANBUL - Güldünya Tören, İstanbul'un orta yerinde, aile meclisi kararı ve kardeş kurşunuyla aramızdan ayrıldı. Ancak hikâyesi, Türkiye'de şiddet gören, töre kararıyla ölümü bekleyen binlerce kadının dramını dünyaya duyurdu. Kucağında bebeğiyle bizlere baktığı fotoğrafı afişlere yapıştırıldı, adından sloganlar türetildi. Güldünya son olarak, Uluslararası Af Örgütü'nün (UAÖ) 'Kadına Yönelik Şiddete Son' kampanyasındaydı. Onlarca kişi mektupla Güldünya'ya içini döktü. Kazananlar ödüllerini yine şiddet mağdurlarından aldı.


'Karınca kararınca' katkı

UAÖ evde, sokakta, işyerinde, devlet elinde kadının gördüğü şiddete onların deyimiyle 'karınca kararınca' katkı vermek amacıyla aralık ayında 'Güldünya'ya Sesleniş' mektup yarışması düzenledi.
Türkiye'deki 43 ilden, İsviçre ve Almanya'dan onlarca mektup geldi. Yüzde 70'i kadınlardandı. 85 erkeğin de Güldünya için söyleyecekleri vardı. Cezaevinden 16 kadın ve 22 erkek de yazmıştı. Başvuranların en genci Ankara'dan 12 yaşında bir kız, en yaşlısı huzurevinden 86 yaşındaki bir kadındı. Aylin Aslım, Emine Yaman, Halime Güner, İlkay Bahçetepe, Leyla İpekçi, Leyla Pervizat, Nebahat Akkoç, Şevket Akdemir, Yeşim Denizel ve Yıldırım Türker'den oluşan seçici kurul, 302 mektubu okudu. Üç mektup ödül almaya hak kazandı.
Ödül töreni önceki akşam Fransız Kültür Merkezi'ndeydi. UAÖ Türkiye Şubesi Kadın Koordinatörü İlkay Bahçetepe, kampanyanın iki yıl önce 140 ülkede 2 milyon gönüllünün katılımıyla başlatıldığını ve 2010'a kadar süreceğini söyledi. Törende ödül alan mektupları ise Deniz Türkali seslendirdi.

Seni anlıyorum

Üçüncülüğü alan mektup 'Tesbihboncuğu' rumuzlu Perihan Özbey'e aitti. 40 yaşında, 19 yıllık devlet memuruydu. Van Çatak doğumluydu, kadın derneği üyesiydi, 18 yıllık evli, üç çocukluydu. Eşinin evden uzaklaştırılması için başvurduğu mahkemede yaşadıklarını yazmıştı. Güldünya'yı anladığını söylüyordu: "Gittim. Hem de aile hâkimine. Utana sıkıla. Bize utanmamız gerektiği öğretildi. Karakolun önünden bile geçmenin ayıp, yanlış olduğu. Üstelik hastaneye bile gittim rapor için. Olmuyormuş biliyor musun? Seni gerisin geri eve gönderiyorlar. Sahip çıkan olmuyor."
Uçağının rötar yapması nedeniyle törene gelemeyen Özbey'in ödülünü, onun yerine organizasyon yetkilileri aldı.
Ödülü veren ise Britanya'da önce babasından, sonra da birlikte yaşadığı kişiden şiddet gören Shell Spears'dı.
İkinci olan 'Pera' rumuzlu mektubun sahibi 1982 İzmir doğumlu Işıl Özbek'ti. Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuydu. Aynı bölüm üzerine ODTÜ'de yüksek lisans yapıyordu.
AÇEV'de çalışıyor, kadınlara okuma-yazma öğretiyordu. Ödülünü kocasının kurşunlarıyla felç olan ve törene tekerlekli sandalyeyle gelen Emine Yaman'dan aldı.
Mektubunda kadınların yıllar süren sessizliğinin Güldünya'nın dramıyla yıkılması gerektiğini söylüyordu: "... Cesetlerin üstünden atlayıp işe gidenleriz biz. Saat tik taklarından anlamaya ulaşmaya çalışanlarız... Acıyı yalnızca güvenli uzaklıklardan paylaşanlarız... Sus Güldünya, sus ki arınalım, rahatlayalım. Gündelik krizlerimize ve bize değmeyenin o karşı konulmaz çekiciliğine dönelim."

Her harfte bir dram

Türkali son olarak birinci olan mektubu okudu. Mektup 1982 doğumlu Eskişehir Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın Yayın Bölümü mezunu Ezgi Kızmaz'a aitti. 'Gece' rumuzunu kullanan Kızmaz, Güldünya'ya duygusal sözlerle seslendikten sonra uzun uğraşlarla yaptığı bir arşiv çalışmasını yazmıştı.
Araştırması için internet ve Radikal gazetesi arşivinden yararlandığını belirten Kızmaz'ın mektubunda alfabenin her harfinin karşısında, adı o harfle başlayan ve öldürülen kadınların dramı vardı. Ödülünü, kız kardeşinin kocası tarafından öldürülmesinden sonra kadınlar için sivil toplum hareketi başlatan Eugenio Aristregui verdi. Kardeşinin adı Kızmaz'ın listesinin ilk sırasındaydı.
Törende sahneye çıkan Aylin Aslım, Güldünya için yazdığı aynı adlı şarkısını okudu. "Benim Güldünya için yapacağım en iyi şey buydu" dedi. Tören boyunca dev ekrana şiddet görmüş kadınların yaralı, ağlamaklı fotoğrafları yansıyor, sanki mektuplarda yazılanlar canlanıyordu.

Neden Güldünya?

Güldünya Tören, 25 Şubat 2004'te, İstanbul'un en merkezi semtlerinden birinde, Bakırköy Devlet Hastanesi'nde öldürüldü. 21 yaşındaydı. Teyzesinin kızının kocası tarafından tecavüze uğramış, hamile kalmış, intihara zorlanınca da Bitlis'ten kaçıp İstanbul'a gelmişti.
Umut adını verdiği bir çocuğu oldu. Ancak ölüm emri çıkmıştı. Küçükçekmece'de sokak ortasında vuruldu. Kardeşleri onu kaldırıldığı Bakırköy Devlet Hastanesi'nde buldu ve başından iki kurşunla vurarak öldürdü. Güldünya, yaşadığı köyün ücra köşesinde değil, metropolün ortasında, kapısında polisin beklediği hastanede öldürülmüştü. Medya davayı sahiplendi. Kardeşleri Ferit (müebbet) ve İrfan Tören (11 yıl 8 ay) hapis cezasına çarptırıldı. Cinayetin işlendiği günlerde UAÖ, 'Kadına Karşı Şiddete Son' kampanyasının açılışını yapmıştı.

Birinci seçilen mektup: Kadına şiddetin alfabesi

"A - Alicia Aristregui, İspanya, 2004. Ayrıldığı kocasınca bıçaklanarak öldürüldü.
B - Birgül Işık, Elazığ, 2005. TV programında şiddet gördüğünü söyleyince oğlu tarafından öldürüldü.
C - Cheagh Rooteh, Irak, 1993. Yabancı bir adamla konuştuğunu gören babası tarafından öldürüldü.
Ç - Çiğdem İnce, İzmir, 2003. Evlilik dışı hamile kaldığı için ağabeyince öldürüldü.
D - Dilber Kına, İstanbul, 2001. Erkeklerle gezdiği için babası baltayla öldürdü.
E - Evrim Sarıçiçekler, İstanbul, 2005. Ailesinin karşı çıktığı birisiyle evlendiği için ailesinin görevlendirdiği birisince öldürüldü.
F - Fadime Şahindal, İsveç, 2002. İsviçreli bir genci sevdiği için babası öldürdü.
G - Güldünya Tören, İstanbul, 2004.
H - Hatun Sürücü, Almanya, 2005. Zorla evlendirildiği eşinden boşandıktan sonra bir 'Alman gibi' yaşadığı için ağabeyi öldürdü.
I - Ivy Blore, Kanada, 2004. Aile içi şiddet kurbanı.
K - Kadriye Demirel, Diyarbakır, 2003. Tecavüze uğrayıp hamile kaldıktan sonra ağabeyi tarafından öldürüldü.
L - Leticia Aguliar, Amerika, 2002. Aile içi şiddet kurbanı.
M - Maria Theresa Carlson, Filipinler, 2001. Evliliği boyunca şiddete maruz kaldı. Sonunda 23. kattan atlayarak intihar etti.
N - Nadia Anjuman, Afganistan, 2005. Afganistanlı şair, kocası döverek öldürdü.
O - Olivia Hodson, Amerika, 1999. Aile içi şiddet kurbanı.
P - Pınar Kaçmaz, Diyarbakır, 2002.
Evden kaçıp mankenlik ajansına başvurduğu için babası ve ağabeyi tarafından öldürüldü.
R - Rukhsana Naz, İngiltere, 1998. Evlilik dışı hamile kaldığı için annesi ve ağabeyi tarafından boğularak öldürüldü.
S - Sevda Gök, Şanlıurfa, 1996. Pastaneye gittiği gerekçesiyle bir yakını tarafından öldürüldü.
Ş - Şemse Allak, Mardin, 2002.
Evlilik dışı ilişkiye girdiği gerekçesiyle taşlanarak öldürüldü.
T - Tasleem Begum, İngiltere, 1995. Erkek arkadaşı olduğu için kuzeni tarafından arabayla defalarca ezilerek öldürüldü.
U - Ursula Allen, Amerika, 2002. Aile içi şiddet kurbanı.
V - Victoria Anna, Amerika, 2002. Aile içi şiddet kurbanı.
Y - Yeşim Sağlam, Adana, 1998. Kocasını terk edip sevgilisiyle beraber olduğu için babası ve kocası tarafından öldürüldü.
Z - Zehra Karagöz, Şanlıurfa, 2003. Başka erkeklerle beraber olduğu söylentileri üzerine kocası tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.

... Alfabenin tüm harflerine kan bulaşmışsa, pekâlâ aynı harfler bu kez acıya ortak olmak için bir araya gelebilir. Bu mektupta da senin için bir araya geldiler, Güldünya... Şimdi hepsi dağıldı, geriye sadece son olarak sana şunu söylemek isteyen harfler kaldı. Güldünya, sen ağlarken, güler mi hiç dünya?.."