Mesajı Okuyun
Old 16-06-2011, 19:30   #8
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Selamlar..

müvekkilimiz aleyhinde 2006 yılında açılan taahhüdü ihlal davası 2006 yılında karara cıkıyor ancak dosya 2010 yılı 6.ayda kesinleşiyor.
az önce müvekkilimizin yakalandığını öğrendik.
karar ile kesinleşme arasında geçen bu 5 yıllık süre içinde dosyanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak bu hususa ilişkin bilgi ve karara ihtiyicımız var.
şimdiden tskler.

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/7304
Karar: 2003/9972
Karar Tarihi: 30.10.2003
İNFAZIN MAHKEMECE ERTELENMESİYLE CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DURMAMASI - TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - BORCUN TÜM FER'İLERİYLE BİRLİKTE HACİZ TUTANAĞINDA GÖSTERİLMEMESİ
ÖZET: Öncelikle Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı yasa'nın 15. maddesi ile eklenen yeni fıkra uyarınca mahkemece infazın ertelenmiş olması, TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen sebeplerden olmadığından ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve TCK'nun 112/6. maddesi uyarıncada ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden T Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Zira, suça konu 17.11.2000 tarihli haciz tutanağında toplam borç miktarı tüm fer'ileri ile birlikte gösterilmediğinden sanığın taahhüdü hukuken geçersiz olup atılı suçun oluşmadığı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunmaktadır.
(2004 S. K. m. 340) (2709 S. K. m. 38) (765 S. K. m. 112/6, 113, 114)
Dava: Taahh
üdü ihlal suçundan sanık İrfan ın İİK'nun 340. maddesi gereğince 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair T İcra Ceza Mahkemesinin 25.4.2001 gün, 2001/411 Esas, 2001/800 sayılı kararı ve dosyası ile T C.Başsavcılığının ilam zamanaşımının dolması nedeniyle TCK'nun 112/6. maddesi uyarınca karar verilmesine dair talebinin reddine dair aynı mahkemenin 7.3.2003 gün ve 2003/193 müt sayılı kararı ve bu karara vaki itirazın reddine dair T Ağır Ceza Mahkemesinin 10.4.2003 gün ve 2003/124 D.İş sayılı kararı incelendi.
Suça konu 17.12.2000 tarihli haciz tutanağındaki taahhüdde toplam borç miktarı tüm ferileri ile birlikte açıkça gösterilmediğinden, sanığın taahhüdünün hukuken geçersiz bulunduğu gözetilmeden beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle T İcra Ceza Mahkemesinin 25.4.2001 gün ve 2001/411-800 sayılı kararında, infaz aşamasında yürürlüğe giren 4709 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile değiştirilen Anayasa'nın 38. maddesine eklenen fıkra uyarınca infazın mahkemece tehir edilmiş olmasının TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen infazın kesilmesi veya geri bırakılması sebeplerinden olmadığı, ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve 18 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden itirazın reddine dair hüküm kurulması nedeniyle T Ağır Ceza Mahkemesinin 10.4.2003 gün ve 2003/147 D.İş sayılı kararında isabet görülmediğinden anılan kararların CMUK'nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 21.5.2003 gün ve 24386 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 5.6.2003 gün ve YE.2003/87541 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karar: Öncelikle Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı yasa'nın 15. maddesi ile eklenen yeni fıkra uyarınca mahkemece infazın ertelenmiş olması, TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen sebeplerden olmadığından ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve TCK'nun 112/6. maddesi uyarıncada ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden T Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Zira, suça konu 17.11.2000 tarihli haciz tutanağında toplam borç miktarı tüm fer'ileri ile birlikte gösterilmediğinden sanığın taahhüdü hukuken geçersiz olup atılı suçun oluşmadığı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunmaktadır.
Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname yerinde görüldüğünden T İcra Ceza Mahkemesinden verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılan 25.4.2001 gün ve 2001/411 esas, 2001/800 sayılı kararın BOZULMASINA, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları