Mesajı Okuyun
Old 18-02-2006, 14:05   #8
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

YARGITAY 11. HUKUK DAIRESI , E. 2003/8693 K. 2003/9501 , T. 20.10.2003
• ŞIRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKARMA ( Davalının Sermaye Koyma Borcunu Ifa Etmediği ve Şirketi Borçlandırıcı Işlemler Yaptığı Gerekçesiyle Davacının Bu Davayı Açmış Olması )
• INFISAH ( Iki Kişiden Oluşan Bir Limited Şirkette Ortaklardan Birisinin Şirketten Çıkarılması Halinde Bu Durumun Ortaklığın Infisahı Sornucunu Doğuracağının Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
• IKI KIŞIDEN OLUŞAN LIMITED ŞIRKETLER ( Ortaklardan Birisinin Şirketten Çıkarılması Halinde Bu Durumun Ortaklığın Infisahı Sornucunu Doğuracağının Kabul Edilmesi )
6762/m.529
ÖZET : Iki kişiden oluşan bir limited şirkette, ortaklardan birisinin şirketten çıkarılması hali, o şirketin infisahı sonucunu doğurur. Yasa koyucu tarafından ise bu sonuç amaçlanmadığından, diğer ortak tek başına şirketin devamını veya şirketi devralmayı değil, şirketin feshini istemek durumundadır. Bu nedenle, davalının, davacı limited şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Babaeski Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 20.05.2003 tarih ve 2002/227 - 2003/175 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkil şirket ortağı olan davalının sermaye koyma borcunu ana sözleşmede belirtilen tarihlerde yerine getirmediğini, yetkili olmadığı halde şirketi borçlandırıcı işlemler yaptığını ve şirket aleyhine söylentiler yaydığını ileri sürerek, davalının müvekkil şirket ortaklığından çıkarılmasını, payının müvekkile devri ile yerine yeni ortak alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının ana sözleşme uyarınca taahhüt ettiği sermaye koyma borcunu yerine getirmediği, davalıya TTK.nun 529 ncu maddesine uygun olarak iki ihtar keşide edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının ortaklıktan çıkarılmasına ve ortaklık payının davacı şirkete devrine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalının, davacı limited şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. Dairemiz'in 20.06.1980 gün ve 3208-3285 sayılı emsal kararında da açıkça vurgulandığı üzere, iki kişiden oluşan bir limited şirkette, ortaklardan birisinin şirketten çıkarılması hali, o şirketin infisahı sonucunu doğurur. Yasa koyucu tarafından ise bu sonuç amaçlanmadığından, diğer ortak tek başına şirketin devamını veya şirketi devralmayı değil, şirketin feshini istemek durumundadır. Bu nedenle, davalının, davacı limited şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.