Mesajı Okuyun
Old 08-06-2008, 13:05   #2
Themis99

 
Varsayılan

Sayn Konuk;
Ailenin Korunması hakkında ki Kanunun size sağladığı haklardan yararlanabilirsiniz. Bir dilekçe ile bulunduğunuz ilde ki aile mahkemesinden hiç bir harç ödemeksizin eşinizin;
Alıntı:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,

c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
gibi tedbirlerin verilmesini talep edebilirsiniz.
Ayrıca oturduğunuz evin içinde ki eşya ile birlikte size özgülenmesini mahkemeden isteyebilirsiniz. ,
Medeni Kanun madde 194ün
Alıntı:
'' Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tapu kütüğüne konutla ilgili şerhin verilmesini isteyebilir.
Ail konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa ,sözleşmenin tarafı olmayan eş ,kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarfaı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. ''
şeklinde ki hükmü gereğince bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın oturduğunuz evin aile konutu olduğunu tapuya şerh ettirebilirsiniz.

Ancak sorunuzda bahsettiğiniz belge, tapu tahsis belgesi ise yalnızca bu belegeye dayanarak eşinizde (konuya ilişkin yasal mavzuat-imar kanunları, imar affı kanunları ve benzeri -hükümleri ayrık kalmak üzere) tapuda işlem yapamaz. Sorunuz bu anlamda açık olmadığından ancak böyle genel bir bilgi vermekle yetinilmiştir. Diğer kanunların vermiş olduğu yetkiler varsa, bu ayrıca araştırılmalı ve tespit edilmelidir. BU nedenle mutlaka bir avukatın birebir hukuki yardımından faydalanmanız önemlidir.


Eşiniz boşanma davası açığında size tebligat yapılmak zorundadır. Bu nedenle haberiniz olmadan boşnamanın sağlanması mümkün görünmemektir.
Bir boşanma davası açtığı takdirde, boşanmayı sağlayabilmek için sizin, evlilik birliğinin bitmesinde kusurlu olduğunuzu kanıtlamak zorundadır. Bunu başaramaz , yada siz onun kusurlu olduğunu ve kendinizin kusursuz olduğunuzu ispatlarsanız boşanma davası reddedilecektir.

Eşiniz size ve ailenize bakmıyor ise tedbiren yoksulluk nafakası bağlanmasını aile mahekemesi hakiminden isteyebilirsiniz. Bunun yanı sıra Medeni Kanun Madde 196
Alıntı:
'' Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler ''
şeklinde ki hükmünden de faydalanabilirsiniz.

Mirastan men ise ölüme bağlı bir işlem olup ancak belirli şartların gerçekleşmesine bağlıdır.
Medeni Kanunun 510 . maddesi mirasçılıktan çıkarma başlığını taşımakta olup ;
Alıntı:
'' Aşağıda ki durumlarda miras bırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1.Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır suç işlemişse,
2. Mirasçı,mirasbırakana ve ya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse .''

Mirasçılıktan çıkarmaya dair işlem ancak ölümden sonra varlık kazanır.Bu işleme karşı ancak ölümden sonra hukuki yollara müracaat edilebilir.

Kanunda belirli hakların kullanılması belirli zamanlarla kısıtlanmıştır. Ancak bunlar süre bakımından çeşitlilik göstermektedir.Zamanaşımı yada hak düşürücü süre olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu nedenle haklarınızı kullanırken bir avukatın hukuki yardımından yararlanılması önemlidir.

Sayın konuk ,

Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere ancak sizin verdiğiniz bilgiler doğrultusunda, kısıtlı ve tahmine dayalı açıklamalar yapabilmekteyiz. Genel olarak haklarınız yukarı da ki gibi sıralabilir. Buna karşın ;
sorununuzun her aşamasında bir avukatın hukuki yardımından yararlanmanız ;mali durumunuz uygun değilse bulunduğunuz ilin baro adli yardım bürosuna müracaat etmeniz, haklarınızı güvenle kullanabilmeniz açısından önemlidir.
Saygılar.