Mesajı Okuyun
Old 15-06-2019, 13:48   #3
İcap

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, teşekkürler.

"Sözleşme, genel hükümlere tabii belirli süreli bir kira sözleşmesi iken 5. yılın sonunda; kiraya veren kira süresi bitmeden veya dava açma süresi içinde kira sözleşmesini yenilemeyeceğine dair ihtarname tebliğ ettirmediğinden kira ilişkisi, süresiz kira ilişkisine dönüşmüştür. Süresiz sözleşmelerde 6 aylık dönem için 3 ay önceden kiracıya fesih bildiriminin tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Fesih dönemlerinin hesabında kira sözleşmesinin başlangıç tarihi esas alınır. Sözleşmede veya Kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur. Konut ve çatılı işyeri kiraları dışındaki diğer kira ilişkilerinde kiralananın tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek yoktur."

diyerek gerisini getirmem uygun mudur?

Bu noktada, bir diğer bağlantılı hususu daha sormak isterim.

Sözleşme ilk olarak 21.05.1998 yılında yapılmıştır. Müvekkil ise söz konusu binada yer alan dairesini 01.06.2018 tarihinde satın almıştır. Dolayısıyla;

Sözleşmenin ilk yapıldığı dönemde, müvekkil binada malik değildir. 20 yıl önceki bu sözleşmeyi imzalayan yönetici, müvekkil olmadığı gibi o dönemdeki kat malikleri kurulu kararlarında müvekkil taraf da değildir. Şu aşamada, müvekkilin; malik sıfatıyla sözleşmeyi feshetme ya da tahliye davası açma yetkisi olmadığını düşünmekteyim. Bu hususla ilgili sadece mevcut yönetimin yetkisi olacaktır diye yorumda bulunuyorum.

Feshetmeyen yönetim açısından ise gidilecek yolu saptayabilmek açısından ise aklımdan şu düşünceler geçiyor:

Bilindiği üzere, ortak alanların kiralanmasında oy birliği ile verilmiş bir karar gerekmektedir. Bu oy birliği hususun, her uzama döneminde de yeniden değerlendirilmesi gerekmekte midir? Şayet gerekmekteyse ve fakat bu yapılmamış ise oy birliği olmadığından bahisle yöneticinin dava açması için hakimin müdahalesini isteyebilir miyim?

Not: Kat Mülkiyeti Kanunu Md. 35/g'ye göre; Anagayrimenkulü ilgilendiren bir sürenin geçmesinden veya bir hakkın kaybına meydan vermiyecek gerekli tedbirlerin alınması; yöneticinin görevleri arasındadır.