Mesajı Okuyun
Old 13-05-2008, 03:03   #68
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Sizce kanunlar kişi yararını mı , kamu yararını mı korumalıdır?

Ben hukuk sisteminin egemen ideolojinin çıkarları doğrultusunda yaratıdığına ve bu doğrultuda örgütlendiğine inanırım. Toplumun köleci, feodal, kapitalist veya sosyalist olması farketmez.

Egemen ideoloji kendi çıkarları doğrultusunda bir hukuk sistemi yaratır ve bunun sürekliliğini sağlamaya uğraşır.

Egemen ideolojinin kourduğu bu yapıyı rahat sürdürebilmesi için toplumu ikna etmasıne de ihtiyaç vardır. (Burada devlet tartışmaları da gündeme gelebilecektir ama konuyu dağıtmak istemediğim için girmiyorum, bu nedenle biraz eksik kalacaktır)

Egemen ideoloji kendisini topluma kabul ettirmekte iki önemli silah kullanır.
1- Toplumda yaşayan bireylerin ikna edilmesi: Bireyler kendileri için oluşturulabilecek en iyi yaşam koşullarının bu olduğuna ikna edildikleri sürece egemen ideolojinin yanında yer alacaktır.

2- Zor: Egemen ideoloji kendisine karşı çıkanların etkinliğini azaltmak için zor da kullanır. Bu egemenliğin doğal sonucudur. Kim egemenliğini rızası ile elinden bırakır ki? yada kaç kişi?

Kuşkusuz ki burada zoru tek başına silah olarak algılamamak gerekir. Propaganda, anti propaganda, rakiplerin çalışmasının, kendini ifade etmesinin engellenmsi gibi şeyler.

Şimdi 1. faktörden başlayalım:
Toplumdaki bireylerin bu ideololjinin açılımını kabul etmiş olması bunu toplumsal ideoloji haline getirir mi? Burada özellikle çoğunluk tarafından kabullenilmesi önem kazanıyor. Zaten muhalefet olmazsa gelişme ve değişme olmaz.

%99 kabul bile bu ideolojinin tüm toplumun ideolojisi olduğu anlamına gelir mi? %1 ihmal edilemez.

Köleci toplumdan örnek vereyim: Köle sayısı sahiplerinin sayısından kat kat fazla olduğu halde yıllarca böyle bir düzene isyan etmemişlerdir. Bu köleci toplumun en iyi toplum biçimi veya köleci hukuk sisteminin toplumsal hukuku koruduğu, en iyi hukuk sistemi olduğu anlamaına gelebilir mi?

Aynı mantık diğer toplum sistemleri için de tartışılabilr.

Ne yapar sistem, %1 in sesini kesmek için elinden geleni yapar. Ya angizisyon mahkemelerinde olduğu gibi cadı deyip yakar, yada diğer sistemlerde olduğu gibi sistem düşmanı diye yakar.

Bunların hepsi hukukun eseri değil mi?

Burada ideolojiyi egemen kılmanın yolu olan ikinci unsura geliyoruz: Zor.

Buradaki en önemli faktör devlettir. Devlet egemen ideoloji tarafından toplumun devamını sağlamak için kurulan bir aygıttır. Hukuka dayanır.

Bu çerçevede statünün korunması için elinden geleni yapar. Çünkü egemen ideoloji ve toplumsal! (toplumun çuğunluğu tarafından kabul edilen) sistem budur.

Ama güçler dengesi değiştiğinde sistemde ciddi bir değişiklik olmaksızın karşı çıkanlara bazı paylar verilerek mutlak monarşiden meşruti monarşiye geçilebilir.

Bu çerçevede hemen sorayım. Hukuk kişilerin yararına nasıl işleyebilir? Özellikle %1 in.

İnsanlar toplumsal olarak yaşarlar. Bu insanların çıkarı gereğidir. Ama bireylerin çıkarı da toplumla çelişir.

Var olan hiçbir hukuk sistemi bizim anladığımız anlamda hukuku savunmaz, kendi örgütlediği hakkı savunur. Hukuku savunmak için tanınmamış hakların savunulması gerekir.

O kişinin teslim edilip edilmemesine 999 (bence 1000 kişi olmalı) kişi karar verecektir. Hak nasıl değişken bir kavramsa bu kararın haklılığı da o kadar değişken olacaktır. Bir kişinin karar vermesini ve nedenini pek anlamadım. Gücün kaynağına bakmak gerek.

Saygılar.