Mesajı Okuyun
Old 26-12-2006, 13:30   #1
mehmetseyrek

 
Varsayılan THS'de Yapılan Dil Yanlışları(Somut Örneklerle)

Sitede Behiç Aşçı’nın ölüm orucuna ilişkin yazılanları okurken dikkatimin dağıldığını, Türkçe ve yazım yanlışları üzerinde yoğunlaştığımı ayrımsadım.Bunları orada mı değerlendirsem yoksa Türkçe alanına mı taşısam diye ikilemde kaldım.Doğru yeri nasıl olsa site yöneticileri bulur diye düşündüm ve Türkçe bölümüne göndermeye karar verdim.
Saptadığım yanlışlıklar yazılma sırasına göre şöyle:

Alıntı:
“Bir avukat ancak hukuki bilgisi ile avukattır. Eğer bir avukat, savunma aracı olarak avukat olmayanların da kullanabileceği yollara tevessül ediyorsa artık mesleki faaliyetten söz edilemez. Ölüm orucu mesleki bir seçim olamaz . Ve tabii böyle bir eylemde meslektaş dayanışmasından da söz edilmez. Bu artık O’nun kişisel seçimi olarak kabul edilmelidir..”

Ve bağlacıyla bağlı olan iki tümcenin arasına nokta koymaya gerek yoktur.Ya noktayı ya da ve bağlacını kaldırmak gerekir.İkisinden biri fazladır.

Burada O sözcüğü Behiç Aşçı’nın değil “bir avukat” sözünün yerine kullanılmış olan kişi adılıdır.O’yu büyük yazmak gerekmez.Virgülle ayırmaya da gerek yoktur.Kaldı ki Behiç Aşçı’nın yerine kullanılmış olsaydı da durum değişmezdi.

Alıntı:
“Hak arama mücadelesinde ki ölüm orucunun anayasal bir zemini yoktur, bu olayın kanuni boyutudur.”

Mücadelesindeki bitişik yazılmalı; yokturdan sonra noktalı virgül, bu’dan sonra da virgül konmalıydı.

Alıntı:
“Avukat Behiç AŞÇI'nın tutumu ile devletin maaşı az geliyor diye rüşvet yiyen memurdan farkı nedir? İkisinin mücedele paydası eşittir, ikiside amaç için yanlış yol tercih etmektedir. Memur maaşın azlığından dolayı rüşvet yerine, sendika hakkını, dilekçe hakkını vd. haklarını kullanarak aktifini artırma yoluna gitmelidir...”

Mücedele=>mücadele
İkiside=>ikisi de
Rüşvet yerine=> rüşvet almak yerine

Alıntı:
“bir avukatın böyle bir fiile tenezzürüne ne hacet!”

Tenezzür=>tenezzül

Alıntı:
“Geçenlerde kesin kazanacağım ve haklı bulduğum bir dava karar tashihindende alyehime
sonuçla döndü, ne yapayım şimdi müvekkilim haklı diye yargıtay binasının önünde soyunarak çıplak sov mu yapayım...”
…tashihinden de aleyhime sonuçla döndü.Ne yapayım müvekkilim haklı diye Yargıtay……..


Alıntı:
“Cezaevi koşulları önceki yıllara göre iyi olduğu tartışmasızdır ancak kesinlikle yetersizdir, mahkumu rahat ettirmek değil………….”
Koşulları=>koşullarının

Alıntı:
“İlk soruya (turist mi) cevabımıda müsadenizle kendimden örnekle vereyim, yıllar önce bendenizde cezaevinde(tutukevi) bulundum, statü olarak mı yada başka bir nedendir bilmiyorum ama diğerlerine göre bizlere çok iyi bakıyorlardı, inanın o zamanlar dışarda yemediğim yemeği içerde yiyordum, çamaşırlarım günlük temizleniyordu ve 20 kişilik koğuşlarda yatıyordum, televizyon….”

Cevabımı da
Bendeniz de
Ya da
Alıntı:
“Dışardan bakılınca tam konforlu 5 yıldızlı tatil gibi görünüyor ama dışardan bakılınca öyleydi…..”

5 yıldızlı tatil=>beş yıldızlı otel

Alıntı:
“Sayın Av.Behiç Aşçı'nın açlık grevi yapmasını, bir memurun rüşvet yemesiyle eşdeğerde tutmakta ve ne fark demektesiniz...”
ne fark demektesiniz=>ne fark var demektesiniz

Alıntı:
“Sayın Aşçı ise, sağ kalacaksa muhtemelen korsakoff gibi illet hastalıklara yakalanacak ve ömrünün kalan bölümünde kötü bir kazanıma(sağlık bakımından)sahip olacaktır.”


Kötü bir sağlık kazanımı deyişi belki dilbilgisi bakımından yanlış değil gibi görünmekteyse de kazanılan şeylerin genellikle olumlu şeyler olduğu, olumsuz şeylerin kazanılmasından söz edilemeyeceğini düşünüyorum.Buna göre:”İki bin liralık bir borç kazandım” denebilir mi?

Alıntı:
“1991 Yılındaki o ana kadar en büyük katılımın olduğu Buca Cezaevindeki açlık grevini (sanırım 55 inci gündü) bitirilmesine katkı koyan 2 avukattan birisiydim.”
Grevini=>grevinin

Alıntı:
“Açıkçası rüşvet alan memurla, ölüm orucuna giren avukatla kıyas yapılmayacağını daha cümlelerimi yazarken düşündüm hatta sildim ama tekrar yazdım nedendir bilmiyorum ama aklıma ilk ve tek gelen benzetme bu oldu, tabi bu durum mazeret değil, hal açıklamasıdır, ben teşbihte hata olmaz diyerek benzetmemi açıklayım; “
memurla=>memurun
yazdım.Nedendir
oldu.Tabii
açıklamasıdır.Ben
teşbihte hata olmaz=> teşbihte hata olur.Hele kötü bir benzetme ise.Sözün aslı söylenişi budur ama aslı burada kullanıldığı gibi değildir.Teşbihte hata olmaz.Olmamalıdır.Teşbihte hata yapmamak gerekir.Hatalı teşbihler yapıp bu sözün arkasına sığınmak doğru değildir.Zamanla yaygın bir yanlış anlamlandırma olsa da sözün aslına bağlı kalınmalı teşbihte hata yapmamalıdır.Çünkü teşbihte hata olmaz.

Alıntı:
“Ancak mesajım özünün hala arkasındayım, hala ölüm orucu gibi aciz davranışın bir avukata yakışmayacağını düşünüyorum…”
mesajım=>mesajımın


Alıntı:
“Herne kadar arkadaşımız dışarıdakilerin durumunu dile getirerek bu durumun bir nevi çarpıklığını dile getirmiş ise de…”
Herne kadar=> Her ne kadar
Alıntı:
“Sonuçta cezaevlerine suçu günahı olmayan adamları atmıyorlar, ama doğu'da ve güney doğu'da her gün suçu günahı olmayan askerler ölüyor. Suçu günahı olan adamların savunuculuğunu değil bunların savunmasının yapılması gerekir.”
Bu cümlenin tümüne katılmıyorum.Ancak, suçu olanların cezaevine atıldıkları konusunu tartışma dışı bırakalım da günahın burada ne işi var.Diyelim suçu olanları cezaevine attık.Doğrudur.Peki günahı olanları niye cezaevine atıyoruz ki? Bir tartışmaya katılırken bu denli özensiz ve savruk düşünceler ileri sürmek doğru mu?


Ama benim kanımca da bu, uygun bir davranış değildir.

Alıntı:
“türkiye kanunları ve hukuk düzeni içinde sonuç alınamadıysa;

avrupa insan hakları mahkemesine gideceksin”
Türkiye
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Alıntı:
“Kaybedilen her davayı ölüm orucuyla protesto etmeyi bir hassasiyet olarak değerlendiriyorsanız şayet,bu ülkede temyiz gibi vs hukuk yollarına başvuran avukatlara; müvekillerine ve mesleklerine gereken özeni göstermiyor demiş olursunuz.Ki hukukta hassasiyet ölüm orucuna katılmak veya desteklemekte değil hukuku yerli yerinde kullanabilmektir.Öyleki ölüm orucu ile protesto etmek içinde hukuk okuyup yorulmaya da hiç gerek yoktu...”



gibi vs=> ikisi de aynı anlamda olduğu için yalnızca birini kullanmak yeterli olacaktır.
Desteklemekte=>desteklemek
Öyleki=>öyle ki
İçinde=>için de
Da => fazlalık olarak kalıyor:kaldırılmalı.

Bu sözü yazmak zorunda kaldığım için çok üzgünüm.Ancak yazmadan edemedim.Tümce bitince sonuna nokta konur ve noktadan sonra büyük harfle başlanır.En çok korktuğum bunu yapanın bir avukat olması.Umarım değildir.

Alıntı:
“Forumda Behiç Aşçı'nın eylemi ile ilgili yazılıp çizilenler arasında, konunun özünde herkes hemfikir olmasına karşı, eylemin türü konusunda, dahası bu eylemi yapanın bir hukukçu oluşu karşısında duraksama da değil,
net karşı tavırlar sözkonusu.”

Herkes hemfikir olmasına karşı=>herkesin hemfikir olmasına karşın
Sözkonusu=>söz konusu

Alıntı:
“Cezaevine düşen kişi bazen devlet politikası olarak, bazende cezaevi yetkililerinin kendi inisiyatifi sonucu anasından doğduğuna pişman edilir.”

Bazende=>bazen de

Alıntı:
“Sayın Av.Ömer Kavili dışındaki tüm yorumlara üç aşağı beş yukarı bende katılıyorum, bir hukukçunun ölüm orucuna girmesi yapabileceği ……”
bende=>ben de
Alıntı:
“Av.Armağan Konyalı'nın başlatmış olduğu tartışmayla ilgili olarakta son derece yerinde görüyorum ve söylediklerine katılıyorum..”

olarakta=>olarak da

Alıntı:
“Bir gün F tipi bir yerde çocuğunuz olduğunda BEHİÇ'i hatırlayacakmısınız?
Şimdi kulağınız tıkalı, o gün tıkaçlarını açmasını isteyecekmisiniz birilerinden?
Şimdi gözünüz bantlı, o gün : gözünüzü açın, görün diye bağıracakmısınız?
Akşam 3 çeşit doyururken karnınızı BEHİÇ'i ve F tiplerini düşünecekmisiniz?
Bir gün erk olmadığınızda, orada olmayacağınızın garantisini aldınızmı?”
hatırlayacak mısınız?
isteyecek misiniz?
bağıracak mısınız?
düşünecek misiniz?
aldınız mı?

Daha fazla sürdürmek olasıydı.Sürdüremedim.Yoruldum.Zaten epeyce uzun bir yazı oldu.Yararlı olması dileğiyle……
Av. MEHMET SEYREK