Mesajı Okuyun
Old 03-07-2012, 22:46   #3
kapgan

 
Varsayılan

MADDE 581 - Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.


MADDE 586 - Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.


MADDE 583 - Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.


MADDE 584 - Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.





Borçlar Kanununun yukarıdaki maddelerine göre;

1-Kefili müteselsil kefil olarak almak gerekir.Bu nedenle md.583'teki şekle uygun olmalı.

2-Eşin rızası gereklidir.md.854.

3-Yürürlük kanunu gereği,olayla ilgili olayın olduğu tarıhtekı kanun uygulanacağından,1 temmuzdan önceki kefillere eski kanun,1 temmuzdan sonrakı kefalette yukarıdakı koşullar uygulanacak


Bakalım başka ne fikirler çıkacak...