Mesajı Okuyun
Old 10-03-2011, 09:15   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

Yargıtay 3.hukuk dairesinin 2010/7256 E VE 2010/8796 k sayılı içtihatın da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı cezanın infazını yönelik olup eylemin hukuka aykırılığını etkilemez, demektedir.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

-YARGITAY İLAMI-

Dava dilekçesinde 3.000 TL manevi tazminatın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından edilmiştir.

-YARGITAY KARARI-

Temyiz isteminin içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği

Davacı vekili dilekçesinde, tarafların önceye dayalı arkadaş oldukları sonradan bu arkadaşlıklarının bozulduğunu, olay günü, davalının davacıyı çantası ile başına vurarak yere düşürdüğünü beyan ederek 3000 TL. manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davalı bu eylem nedeni ile ceza nde olmuş ve mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, Sulh Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararı, haksız fiilin sübutu konusunda kesin teşkil etmediği, davalının davacıya müessir fiilde bulunduğuna ilişkin iddiadan başka somut delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar veriilmiştir.

Her ne kadar ceza ve beraate ilişkin olarak verdiği karar, kusurun varlığı, nispeti, zarar miktarı gibi konularda hukuk bağlamaz (BK.md.53) ise de, gerek ve gerekse de Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, mahkumiyet kararının,o fiilin aykırılığını tespit etmesi bakımından, hukuk hakimini bağlayıcı vasıfta olduğu edilmektedir.

Somut olayda, davalının ceza mahkemesi kararı ile dava konusu tazminata konu eylemi gerçekleştirdikleri ve o fiilin hukuka aykırı olduğu sabit bulunmaktadır. Ceza Mahkemesi tarafından 4616 sayılı Kanun gereğince verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar” cezanın infazına ilişkin bir husustur. Yoksa bu karar eylemin hukuka aykırılığını etkilemez.

Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gereğince yapılacak neticesinde hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar gerekirken, yanılgılı sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. gereğince ve alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene , 17.05.2010 tarihinde oybirliğiyle